Türkçe
sinirTürkçe
isim, anatomi
1 . Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet:
"Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu."- R. N. Güntekin.
2 . halk ağzında Kas kirişi ve zarı.
3 . Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik.
4 . Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhî niteliği:
"Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer."- R. N. Güntekin.
5 . sıfat Hoşa gitmeyen, can sıkan.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
(bir durum, birinin) sinirine dokunmak)Birleşik Sözler
sinir argınlığıTürkçe
Biyoloji Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Tıp Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Zooloji Terimleri Sözlüğü
Türkçe
sınırTürkçe
isim Yunanca sinoron
1 . İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut.
2 . Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi.
3 . Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç.
4 . mecaz Uç, son.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sınır çekmek (veya çizmek)Birleşik Sözler
sınır açıTürkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Coğrafya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Felsefe Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
sinirİngilizce
1. anat. nerve. 2. colloq. sinew, tendon; muscle fiber. 3. quirk, peculiar trait, peculiarity of behavior. 4. thing about which one is fastidious. 5. anger; irritation. 6. equanimity, emotional balance: Bende sinir kalmadı. My nerves are shot./I´m very upset. 7. irritating, exasperating (person, thing). –– ağrısı neuralgia. ––leri altüst/ayakta olmak to be very upset, angry, or irritated. –– argınlığı neurasthenia. –– boğumları anat. neural ganglions. ––leri boşanmak to have a fit of nerves, be unable to control oneself, get hysterical or slightly hysterical. ––ine dokunmak /ın/ to get on (one´s) nerves, irritate, Brit. give (someone) the pip. ––leri gergin olmak to be tense, be under nervous pressure. ––leri gerilmek (for someone) to be ready to explode with anger. –– harbi war of nerves. –– hastalığı/sayrılığı neuropathy. –– kesilmek to become enraged. –– kökenli neurogenic. ––leri kuvvetli cool, self-possessed, imperturbable. ––i oynamak/–– olmak to get angry, get one´s dander up. ––i tutmak to get angry suddenly, get in a temper. ––leri zayıf excitable, easily excited; easily irritated.
İngilizce
(ADJ.)
nervous, neural
İngilizce
(N.)
nerve, sinew, temper, fury, tantrum, pet
İngilizce
nerve; sinew, fibre; anger, irritation; emotional balance, equanimity; crabby, irritating, irksome, annoying
Türkçe
sınırİngilizce
1. frontier, border. 2. boundary, limit. –– açı math. limit angle. –– çekmek/koymak /a/ to limit, set a limit to.
İngilizce
(ADJ.)
frontier
İngilizce
(N.)
border, frontier, borderline, boundary, limit, borderland, bound, bourn, bourne, butting, circumscription, compass, confine, deadline, line of demarcation, extreme, extremity, limitation, March, pale, purlieu, skirting
İngilizce
border; frontier; boundary, limit; division
Türkçe
sınırAlmanca
e Grenze.
Almanca
Grenze [die], Scheide [die]
Almanca
Grenze
Türkçe
sinirAlmanca
r Neurotiker.
Almanca
Faser [die], Jähzorn [der], Nerv [der]
Almanca
Nerv
Türkçe
sınırFransızca
frontière [la], démarcation [la], barrière [la], circonscription [la], clôture [la], confins, limitation [la], limite [la], lisière [la]
Fransızca
frontière, limite
Türkçe
sinirFransızca
nerf [le]
Fransızca
nerf
Türkçe
sinirAzerice
sinir
Türkçe
sinirLehçe
nerw
Türkçe
sınırJaponca
genkai
Türkçe
sinirArnavutça
nerv
Türkçe
sınırArnavutça
kufi
Türkçe
sinirKazakça
aşw
Kazakça
jüyke
Kazakça
siñir
Türkçe
sınırKazakça
şek
Kazakça
şekara
Azerice
sinirTürkçe
sinir
Kazakça
siñirTürkçe
kıkırdak
Türkçe
sinir
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.