sinir ne demek? sinir nedir? sinir anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      sinir

      Türkçe

      isim, anatomi
       
      1 .    Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet:
             "Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu."- R. N. Güntekin.  
      2 .  halk ağzında  Kas kirişi ve zarı.  
      3 .    Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik.  
      4 .    Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhî niteliği:
             "Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer."- R. N. Güntekin.  
      5 .  sıfat  Hoşa gitmeyen, can sıkan.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      (bir durum, birinin) sinirine dokunmak)
      siniri oynamak
      siniri tutmak
      sinir kesilmek
      (birinin) sinirleri altüst olmak
      sinirleri ayakta olmak
      sinirleri boşanmak
      sinirleri bozulmak
      sinirleri gergin olmak
      (birinin) sinirleri gerilmek
      sinirleri gevşemek (veya yatışmak)
      (bir kimse) sinirlerine hâkim olmak
      (birinin) sinirlerini bozmak

      Birleşik Sözler

      sinir argınlığı
      sinir bilimi
      sinir buhranı
      sinir doku
      sinir harbi
      sinir hastalığı
      sinir hastası
      sinir ilâcı
      sinir kanatlılar
      sinir küpü
      sinir otları
      sinir otu
      sinir otugiller
      sinir savaşı
      sinir sistemi
      sinir törpüsü

    • Türkçe

      Biyoloji Terimleri Sözlüğü


      Birçok sinir telinin bir araya gelmesi ile oluşan yapı.

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. anat. Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet: “Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu.” -R. N. Güntekin. 2. Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik: Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır. 3. Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği: Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu? “Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer.” -R. N. Güntekin. 4. sf. Hoşa gitmeyen, can sıkan: Ne sinir şey! 5. hlk. Kas kirişi ve zarı: Etin sinirlerini ayırmak.

    • Türkçe

      Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu


      (biyoloji, zooloji)

    • Türkçe

      Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü


      Duyu ve hareket uyartılarını beyinden organlara, organlardan beyine ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet.

    • Türkçe

      Tıp Terimleri Kılavuzu


    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Lastik.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Diz kapakla ayak bileği arası.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Sınır, bk. sinor// sinir sepet: hudut, bk. sinor sepet

    • Türkçe

      Zooloji Terimleri Sözlüğü


      Beyni ve omuriliği vücudun öteki bölgelerine bağlayan ve herbiri birkaç sinir teli demetlerinden yapılmış olan beyaz iplikler.

    • Türkçe

      sınır

      Türkçe

      isim Yunanca sinoron
       
      1 .    İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut.  
      2 .    Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi.  
      3 .    Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç.  
      4 .  mecaz  Uç, son.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      sınır çekmek (veya çizmek)
      sınır dışı etmek  

      Birleşik Sözler

      sınır açı
      sınır boyu
      sınır dışı
      sınır karakolu
      sınır ötesi
      sınır taşı    

    • Türkçe

      Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu


    • Türkçe

      Coğrafya Terimleri Sözlüğü


      İki komşu devleti birbirinden ayıran, uluslararası bir antlaşma ile saptanmış çizgi ya da dar, uzun yerey parçası, bk. doğal sınır, yapma sınır.

    • Türkçe

      Felsefe Terimleri Sözlüğü


      1. Bitim, bitme, sona erme; bir şeyin sona erdiği nokta. 2. Varlık ya da etki alanının dış çevresi. 3. Uzayda iki bölgeyi ayıracak biçimde belirtilen nokta, çizgi ya da yüzey. 4. İki zaman dönemini ayırmaya yarayan nokta. 5. Eyleme olanağının kalmadığı nokta (gücün sınırı, bilimin sınırı, usun sınırı).

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. 2. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. 3. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç: Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı. 4. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst sınır, limit: “Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı.” -Halikarnas Balıkçısı. 5. mat. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. 6. mec. Uç, son.

    • Türkçe

      Kimya Terimleri Sözlüğü


      1. Olaylar ve süreçlerde kimi niteliklerin ulaşacağı düşünülen son nicellik değeri. 2. (İng. boundary) Evreleri birbirinden ayıran yüzey.

    • Türkçe

      Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü


      İki ayrı taneyi birbirinden ayıran yapısal çizgi.

    • Türkçe

      Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu


      (coğrafya)

    • Türkçe

      Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


      1. İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut: § “Şarkî Türkistan’ın illeri Çin çitinde (serhat, sınır) yaşadıkları için, fizyonomi, lisan ve töre itibariyle az çok Çinlileşmiş idiler.” -Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, 103. 2. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi: § “… beldelerden şimdi hangileri sınırlarımızın dışında kalmış ise onlarla mukayese edin.” -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 107. 3. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç: § “Beş hassemin sınırını tırmalayıcı ve ilerisini derin bir (melankoli) duygusundan ibaret…” -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 35. § “Her ikisi de III. sınır’ın belirlenen noktasına kadar birbirlerini göremezler. “ -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: II. Sınır, 241. 4. mec. Uç, son.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Duvar.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Kaydırak oyunu.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Diz arkası.

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      sinir

      İngilizce

      1. anat. nerve. 2. colloq. sinew, tendon; muscle fiber. 3. quirk, peculiar trait, peculiarity of behavior. 4. thing about which one is fastidious. 5. anger; irritation. 6. equanimity, emotional balance: Bende sinir kalmadı. My nerves are shot./I´m very upset. 7. irritating, exasperating (person, thing). –– ağrısı neuralgia. ––leri altüst/ayakta olmak to be very upset, angry, or irritated. –– argınlığı neurasthenia. –– boğumları anat. neural ganglions. ––leri boşanmak to have a fit of nerves, be unable to control oneself, get hysterical or slightly hysterical. ––ine dokunmak /ın/ to get on (one´s) nerves, irritate, Brit. give (someone) the pip. ––leri gergin olmak to be tense, be under nervous pressure. ––leri gerilmek (for someone) to be ready to explode with anger. –– harbi war of nerves. –– hastalığı/sayrılığı neuropathy. –– kesilmek to become enraged. –– kökenli neurogenic. ––leri kuvvetli cool, self-possessed, imperturbable. ––i oynamak/–– olmak to get angry, get one´s dander up. ––i tutmak to get angry suddenly, get in a temper. ––leri zayıf excitable, easily excited; easily irritated.

    • İngilizce

      (ADJ.)
      nervous, neural

    • İngilizce

      (N.)
      nerve, sinew, temper, fury, tantrum, pet

    • İngilizce

      nerve; sinew, fibre; anger, irritation; emotional balance, equanimity; crabby, irritating, irksome, annoying

    • Türkçe

      sınır

      İngilizce

      1. frontier, border. 2. boundary, limit. –– açı math. limit angle. –– çekmek/koymak /a/ to limit, set a limit to.

    • İngilizce

      (ADJ.)
      frontier

    • İngilizce

      (N.)
      border, frontier, borderline, boundary, limit, borderland, bound, bourn, bourne, butting, circumscription, compass, confine, deadline, line of demarcation, extreme, extremity, limitation, March, pale, purlieu, skirting

    • İngilizce

      border; frontier; boundary, limit; division

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      sınır

      Almanca

      e Grenze.

    • Almanca

      Grenze [die], Scheide [die]

    • Almanca

      Grenze

    • Türkçe

      sinir

      Almanca

      r Neurotiker.

    • Almanca

      Faser [die], Jähzorn [der], Nerv [der]

    • Almanca

      Nerv

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      sınır

      Fransızca

      frontière [la], démarcation [la], barrière [la], circonscription [la], clôture [la], confins, limitation [la], limite [la], lisière [la]

    • Fransızca

      frontière, limite

    • Türkçe

      sinir

      Fransızca

      nerf [le]

    • Fransızca

      nerf

Türkçe  Türkçe » Azerice Azerice
    • Türkçe

      sinir

      Azerice

      sinir

Türkçe  Türkçe » Lehçe Lehçe
    • Türkçe

      sinir

      Lehçe

      nerw

Türkçe  Türkçe » Japonca Japonca
    • Türkçe

      sınır

      Japonca

      genkai

Türkçe  Türkçe » Arnavutça Arnavutça
    • Türkçe

      sinir

      Arnavutça

      nerv

    • Türkçe

      sınır

      Arnavutça

      kufi

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      sinir

      Kazakça

      aşw

    • Kazakça

      jüyke

    • Kazakça

      siñir

    • Türkçe

      sınır

      Kazakça

      şek

    • Kazakça

      şekara

Azerice  Azerice » Türkçe Türkçe
    • Azerice

      sinir

      Türkçe

      sinir

Kazakça  Kazakça » Türkçe Türkçe
    • Kazakça

      siñir

      Türkçe

      kıkırdak

    • Türkçe

      sinir

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.