rest ne demek? rest nedir? rest anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      rest

      Türkçe

      isim Fransızca reste
           Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      rest çekmek
      resti görmek  

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü. 2. Karşı çıkış.

    • Türkçe

      Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


      1. Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü. 2. Karşı çıkış: § “… rest görmem!” -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 158. § “İktidar çıkıp rest diyor…”-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 332

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      rest

      İngilizce

      -ti all the money one has left to stake (in poker). –– çekmek 1. to stake all one´s money on one gamble. 2. to set forth one´s final opinion in scathing terms.

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      rest

      Fransızca

      mise

İngilizce  İngilizce » İngilizce İngilizce
    • İngilizce

      rest

      İngilizce

      n. remainder, something that is left over; surplus, excess; repose, sleep; relaxation; support, device for resting upon; cessation of activity; interval of silence corresponding to one of the possible time values within a measure (Music)

    • İngilizce

      v. repose, relax, sleep; lean against, place against; be based or founded upon; halt, bring to a stop; remain, stay; complete the presentation of a legal case

İngilizce  İngilizce » Türkçe Türkçe
    • İngilizce

      rest

      Türkçe

      (N.)
      dinlenme, geri, uyku, hareketsizlik, rahat, ölüm, dinlenme yeri, misafirhane, mezar, destek, dayanak, kalan, es, durak, artık, kalıntı, gerisi, bakiye, ihtiyat akçesi [brit.]

    • Türkçe

      (V.)
      dinlenmek, mola vermek, uyumak, istirahat etmek, uzanmak, yatmak, ebedi istirahatte olmak, dayanmak, yaslanmak, durmak, dinlendirmek, dikmek (bakış), dayamak, koymak, çıkarmak, gömülü olmak, olmaya devam etmek, aynen kal

    • Türkçe

      istirahat

    • Türkçe

      artik, kalan; ötekiler, digerleri, kalanlar; dinlenme; erinç, huzur, rahat, sükun; uyku; islemezlik, hareketsizlik, durma; dayanak, mesnet, destek; es, durak; dinlenmek; dinlendirmek; dayamak, yaslamak; durup dinlenmek, durmak, ara vermek, soluk almak; da

    • Türkçe

      istirahat,v.dinlen:n.dinlenme

    • Türkçe

      v.dinlen:n.dinlenme

    • Türkçe

      Biyoloji Terimleri


      istirahat

    • Türkçe

      artık

    • Türkçe

      bakiye

    • Türkçe

      çıkarmak

    • Türkçe

      dayamak

    • Türkçe

      dayanak

    • Türkçe

      dayanmak

    • Türkçe

      destek

    • Türkçe

      durak

    • Türkçe

      durmak

    • Türkçe

      dikmek (bakış)

    • Türkçe

      dinlendirmek

    • Türkçe

      dinlenme yeri

    • Türkçe

      dinlenme

    • Türkçe

      dinlenmek

    • Türkçe

      ebedi istirahatte olmak

    • Türkçe

      es

    • Türkçe

      geri

    • Türkçe

      gerisi

    • Türkçe

      gömülü olmak

    • Türkçe

      hareketsizlik

    • Türkçe

      kalan

    • Türkçe

      kalıntı

    • Türkçe

      koymak

    • Türkçe

      mezar

    • Türkçe

      mola vermek

    • Türkçe

      misafirhane

    • Türkçe

      olmaya devam etmek

    • Türkçe

      ölüm

    • Türkçe

      rahat

    • Türkçe

      uyku

    • Türkçe

      uyumak

    • Türkçe

      uzanmak

    • Türkçe

      yaslanmak

    • Türkçe

      yatmak

    • Türkçe

      istirahat etmek

Almanca  Almanca » Türkçe Türkçe
    • Almanca

      Rest

      Türkçe

      e {rest} r kalan, artan.

    • Türkçe

      [der] artık; kalan, kalıntı; kırıntı

    • Türkçe

      m l. artan miktar; bakiye, kusur 2. math. baki, kalan 3. (bei Stoff) a) kupon b) (-e pl.) kirpinti 4. (Speise2)^ yemek arti^i; slynnti 5. (Überbleibsel) kinnti, kalinti 6. (Bodensatz) rüsup, tortu, posa 7. (im Glas) cüra 8. (das Übrige) bundan maadasi (F): gerisi, arkasi; alt (od. üst) tarafi; üst yani 9. (bei Aufstellung; plus od. minus) teltik 10. (-e pl.) (Ruinen) yikinti; Den ~ (des Geldes) kannst du behalten! Paranin kusuru senin olsun! Der ~ für Sie! Üstü sizde kalsin! Was sollen wir mit dem ~ anfangen7 Bunun faziasini ne yapalim? j-m den ^ geben fig. b-ne son darbeyi indirmek; Das letzte Glas hat ihm den ~ gegeben. fig. Son kadeh adami sizdirdi.

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.