Türkçe  Türkçe » Almanca  Almanca
  • Türkçe dolmak

    Almanca

    sich füllen

  • Almanca

    sich füllen; ablaufen

  • Almanca

    ablaufen, sich füllen

  • Almanca

    sich füllen; ablaufen.

Türkçe  Türkçe » Kazakça  Kazakça
  • Türkçe dolmak

    Kazakça

    tolw

Türkçe  Türkçe » Arnavutça  Arnavutça
  • Türkçe dolmak

    Arnavutça

    mbushet

Türkçe  Türkçe » Yunanca  Yunanca
  • Türkçe dolmak

    Yunanca

    ρήμ. γεμίζω

Türkçe  Türkçe » Fransızca  Fransızca
  • Türkçe dolmak

    Fransızca

    être rempli

  • Fransızca

    se garnir, se remplir

Türkçe  Türkçe » Türkçe  Türkçe
  • Türkçe dolmak

    Türkçe

    (nesne almayan fiil)
     
    1 .    (bitkilerde) Olgunlaşmak, erginleşmek:
           "Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan."- T. Buğra.  
    2 .    Bir yere iyice yayılmak, kaplamak:
           "Oda sigara dumanı dolmuştu."- S. F. Abasıyanık.  
    3 .    Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek:
           "Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar."- S. F. Abasıyanık.  
    4 .    (süre, hesap) Tamamlanmak.  
    5 .  mecaz  Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek.


       

    Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

    dolup taşmak

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Bir şeyin çevresinde dolaşmak.

  • Türkçe

    Tarama Sözlüğü


    Patlayacak hale gelmek

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    (nsz) 1. Dolu duruma gelmek. 2. Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek: “Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan.” -T. Buğra. 3. Bir yere iyice yayılmak, kaplamak: “Oda sigara dumanı dolmuştu.” -S. F. Abasıyanık. 4. Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek: “Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar.” -S. F. Abasıyanık. 5. Süre, hesap tamamlanmak: Süresi doldu, emekliye ayrıldı. 6. mec. Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek.

  • Türkçe dôlmak

    Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Dolmak

Türkçe  Türkçe » İngilizce  İngilizce
  • Türkçe dolmak

    İngilizce

    to get full, to fill, to fill up; to be packed (with); (süre) to be over, to expire

  • İngilizce

    (V.)
    fill, be full, swell, clog, congest, lapse, swim

  • İngilizce

    1. to get full, be filled. 2. /la/ to be packed (with). 3. (for a term or period) to be completed, come to an end. 4. to be ready to burst from anger or exasperation. dolup taşmak to be full to the point of overflowing; /la/ to be overflowing with.

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.