bela ne demek? bela nedir? bela anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      bela

      Türkçe

      isim (belâ:) Arapça bela
       
      1 .    İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum.  
      2 .    Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse:
             "Hayatta dipdiri yanmak belâsından da kurtulmuştum."- Y. K. Beyatlı.  
      3 .    Hak edilen ceza.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      belâ aramak
      belâ çıkarmak
      belâ kesilmek
      belâlar mübareği
      belâ okumak
      ... belâsı
      belâsını bulmak
      belâya çatmak (girmek veya uğramak)
      belâyı satın almak

      Birleşik Sözler

      güç belâ
      kalûbelâ
      püsküllü belâ
      tatlı belâ
      yedi belâ
      zor belâ    

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. (bela:, l ince okunur) 1. İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum: Kumar, toplum için büyük bir beladır. 2. Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse: “Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum.” -Y. K. Beyatlı. 3. Hak edilen ceza: Allah belasını verdi.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      < Ar. belâ: bela || başi beliya galmak: sıkıntıya düşmek || derde beliya gelesen! (kargış sözü)

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Musibet, bela // zor bela: güçlükle

    • Türkçe

      Osmanlıca


      Evet. (Nefiyden sonra isbat için söylenir.) Meselâ: Kur'ân-ı Kerim'de mezkûr; Cenab-ı Hakkın ruhlara karşı, "Ben Azîmüşşan sizin rabbiniz değil miyim?" diye sorduğunda, ruhlar $ Yâni: "Evet sen bizim Rabbimiz

    • Türkçe

      belâ

      Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Hertarafı beyaz olan koyun.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Bela

    • Türkçe

      Osmanlıca


      gam, tasa. musibet, afet.

    • Türkçe

      Osmanlıca


      (c.: Belâyâ) Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dâhiye. * Yaramaz nesne. (Bak: Sadaka)(Ey insan! Mâdem canavar sûretinde bir hayvan, insanların hânesine misafir geldiği vakit berekete meda

    • Türkçe

      Bela

      Türkçe

      Osmanlıca


      "Evet. (Nefiyden sonra isbat için söylenir.) Meselâ: Kur'ân-ı Kerim'de mezkûr; Cenab-ı Hakkın ruhlara karşı, ""Ben Azîmüşşan sizin rabbiniz değil miyim?"" diye sorduğunda, ruhlar $ Yâni: ""Evet sen bizim Rabb

    • Türkçe

      Belâ

      Türkçe

      Osmanlıca


      "(c.: Belâyâ) Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dâhiye. * Yaramaz nesne. (Bak: Sadaka)(Ey insan! Mâdem canavar sûretinde bir hayvan, insanların hânesine misafir geldiği vakit berekete med

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      bela

      İngilizce

      calamity, misfortune, evil, trouble. –– aramak to look for trouble. ––ya bak ki the trouble is that. ––yı berzah great calamity. ––sını bulmak to get into trouble; to get one´s deserts. ––ya çatmak/düşmek/girmek/uğramak to run into trouble. ––sını çekmek /ın/ to suffer (for some deed). –– çıkarmak to make trouble, cause a row. –– geliyorum demez. proverb Misfortune comes without warning. ––lar mübareği the last straw. –– okumak to curse. ––yı satın almak to invite trouble. ––yı savmak to drive trouble away, escape from trouble. ––ya sokmak /ı/ to make trouble for, get (someone) into trouble.

    • İngilizce

      (N.)
      trouble, problem, misfortune

    • İngilizce

      trouble, misfortune, calamity, evil; nuisance, plague, pest

    • Türkçe

      belâ

      İngilizce

      (ADJ.)
      darned

    • İngilizce

      (N.)
      trouble, misfortune, calamity, affliction, bore, curse, damnation, evil, ill, nuisance, pest, plague, rock, scourge, tribulation

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      bela

      Almanca

      e Plage, s Unglück, s Unheil, s Ubel, s Verhängnis.

    • Almanca

      Mißgeschick [das], Unheil [das]

    • Almanca

      Plage, Unglück, Unheil, Ubel, Verhängnis

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      bela

      Fransızca

      catastrophe [la]

    • Fransızca

      désastre

Türkçe  Türkçe » Arnavutça Arnavutça
    • Türkçe

      bela

      Arnavutça

      1. fatkeqësi
      2. fatzi
      3. murtajë

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      bela

      Kazakça

      belâ

    • Kazakça

      päle

Lehçe  Lehçe » Türkçe Türkçe
    • Lehçe

      bela

      Türkçe

      denk

Kazakça  Kazakça » Türkçe Türkçe
    • Kazakça

      belâ

      Türkçe

      bela

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.