Türkçe
basmakTürkçe
(-e durum ekiyle kullanılan fiil)
1 . Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak:
"Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına."- C. Külebi.
2 . Küçük çocuklar ayakta durabilmek.
3 . Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek:
"Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız."- H. E. Adıvar.
4 . (-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil) Sıkıştırarak yerleştirmek.
5 . (-i durum ekiyle kullanılan fiil) Bası işi yapmak, tabetmek.
6 . Örtmek, bürümek, kaplamak:
"Yollarını ot basmış, çamları yükselip saçaklarına el atmış olan bu büyük köşk."- M. Ş. Esendal.
7 . (-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil) Bir şey üzerinde kalıp, mühür gibi bir araçla iz yapmak:
"Şuraya baş parmağını bas dediler, ben de bastım."- S. F. Abasıyanık.
8 . (-i durum ekiyle kullanılan fiil, nesne almayan fiil) Baskın yapmak:
"Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış."- E. İ. Benice.
9 . Bazı isimlerle birlikte sertlik, aşırılık anlamlarında yardımcı fiil olarak kullanılır:
"Bir kahkaha basarak merdivenleri inmeye başladım."- S. F. Abasıyanık.
"Onları dünyaya getiren analarına ve babalarına gizli gizli içten basıyorlardı küfürü."- Halikarnas Balıkçısı.
10 . Bir kimse bir yaşa girmek:
"Bugün yirmi yaşına basan Türk genci, İstiklâl Harbi olurken beşikte parmağını emiyor, dört ayak üstünde emekliyordu."- P. Safa.
11 . Çevreyi kaplamak, çökmek:
"Şehri akşamüstü sis basmıştı."- S. F. Abasıyanık.
12 . Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek.
13 . Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak.
14 . mecaz Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak:
"Yüreğinin acısını duyuyordu. Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. İzin istedi."- Y. Z. Bahadınlı.
15 . Uygunsuz vaziyette yakalamak.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
basıp geçmekBirleşik Sözler
tıka basaTürkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Tarama Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Yapıt Hakları Terimleri Sözlüğü
Türkçe
başmakTürkçe
isim, eskimiş
Ayakkabı, paşmak.
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Osmanlıca
Türkçe
bâsmakTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
BaşmakTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
basmakİngilizce
1. /a/ to step on or in, tread on; /ı, a/ to set (one´s foot) on, put (one´s foot) on (a place): Ayağını o ipek halıya basma! Don´t you set foot on that silk rug! 2. /ı, a/ to press (one´s finger, a seal, a mold, a wood block, etc.) on; /a/ to press: Zile bas! Ring the doorbell! 3. /ı, a/ to pack (something) tightly into (a container). 4. /ı/ to print (books, etc.); to coin, strike, mint (coins). 5. (for darkness) to fall. 6. /ı/ (for fog) to descend on, cover. 7. /ı/ (for something undesirable) to cover (a place): Tarlayı sel bastı. Floodwater has covered the field. Bahçenin her yerini ot bastı. Weeds have taken over the garden. 8. /a/ to become, turn (a specified age): Bugün elliye bastı. He turned fifty today. 9. /ı/ to make an unexpected attack on, raid; (for the police) to bust. 10. /ı, a/ to put (air) in (a tire). 11. /ı/ (for a machine) to pump (a liquid) or compress (a gas). 12. /ı/ suddenly to let out (a yell, a curse, a laugh). 13. /ı/ suddenly to deliver (a blow) to, land (a blow) on. 14. /ı/ suddenly to hand in (one´s resignation, a letter of protest). 15. suddenly to feel ...: Feci halde uyku bastı. I feel very sleepy. 16. /ı/ to be consumed with: Hocayı öfke bastı. The teacher was consumed with rage. 17. /ı/ to set, put (a hen) on eggs so that she will hatch them. Bas!/Bas git! slang Clear out! Beat it! Get lost! Scram! basıp geçmek /ı/ 1. to pass, overtake, leave (someone, something) behind. 2. just to pass (someone) by, not to stop and visit (someone). basıp gitmek/geçmek colloq. to get up and leave, take off. bastığı yeri bilmemek 1. not to know what one is doing, be out of it. 2. to be overjoyed. bastığı yerde ot bitmemek /ın/ to bring bad luck wherever he/she goes; to blight whatever he/she touches.
İngilizce
(V.)
step on, print, press, publish, raid, break into, attack suddenly, flood, come upon, weigh, catch, come on, flow, foray, impress, imprint, irrupt, jam, letter, sink, stamp, stencil, step, stomp, tread, tread on
İngilizce
to tread (on), to step (on), to trample; to press, to depress, to compress; to print; to raid; to bust; to descend (on); to flood; (karanlık) to fall, to set in; (çığlık) to let out, to utter; (bir yaþa) to enter, to reach; (para) to strike, to coin, to p
Türkçe
başmakİngilizce
shoe.
Türkçe
basmakAlmanca
abdrucken; andrücken; aufdrucken; auflegen;
auftreten; bedrucken; bedrücken; drucken; drücken;
durchpressen; pressen; pumpen
Almanca
treten; drücken, pressen; überraschen; angreifen, überfallen, einfallen; drucken; auflegen; abziehen.
Almanca
abdrucken, auflegen, bedrucken, drücken, hereinbrechen, überfallen; (kitap) drucken; (para) schlagen; (polis) zugreifen
Almanca
treten; drücken, pressen; überraschen; angreifen, überfallen, einfallen; drucken; auflegen; abziehen
Türkçe
basmakFransızca
presser; tirer; marcher sur; (para\damga) frapper; imprimer
Fransızca
imprimer
Türkçe
basmakAzerice
basmaq
Türkçe
basmakLehçe
drukować
Türkçe
basmakJaponca
insatsu suru;osu
Türkçe
basmakKazakça
basıp şığarw
Kazakça
basw
Kazakça
bürkew
Kazakça
terw
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.