Türkçe  Türkçe » Türkçe  Türkçe
  • Türkçe Alafranga

    Türkçe

    Hukuk Terimleri


    Frenklerle ilgili, Avrupalılarla ilgili; Avrupalıların yaşayışına ve anlayışına uygun.

  • Türkçe

    Osmanlıca


    İtl. Frenk tarzında olan, Fransız usulü.

  • Türkçe alafranga

    Türkçe

    sıfat (alafra'nga) İtalyanca alla franca
     
    1 .    Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, alaturka karşıtı.  
    2 .    Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse).  
    3 .  isim  Alafranga saat.

    Birleşik Sözler

    alafranga müzik
    alafranga saat
    alafranga tuvalet  

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    sf. 1. Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı: Alafranga yemek. 2. Avrupa kültürüne özgü olan. 3. Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse).

  • Türkçe

    Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


    1. Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, alaturka karşıtı: § “Bizim Mustafa Meraki Efendi alafranga meşrep bir adamdı.” -Ahmet Midhat Efendi, Felatun Beyle Rakım Efendi, 128. § “Alafranga saat beş buçuktan yedi buçuğa kadar İngiltere esbâb-ı asâlet ü servetinin mevki-i ictimâsı ve mahall-i tenezzühüdür.” -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 94. § “Babasının alaturka ve alafranga zamanı gösteren pusulası...” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 33. § “Matmazel Roz’un bütün kızları bu alafranga şalvarları giydiler.” -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 95. § “... alafranga kahvaltı vardı.” -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 11. § “Kadınların yanında böyle şeylerden söz etmek alafrangada ayıptır.” -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 73. § “-Bana, Alafranga Kemal’in boşluğunu gösteren Necip Fazıl’a…” -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 134. § “Naci de, benim taa Paşa dedemden kalma alaturka ve alafranga zamanı birlikte gösteren büyük cep saatini almış, erkeklik bölgesinin üstünde tuta tuta.” -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 179. § “… bineceği bisikletin alafranga borusunu ziyadece öttürmesini tavsiye ederim.” -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 31. § “Alafranga Avrupai olmadığı gibi, alaturka da Türk değildir.” -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp’ın Mektupları, 144. § “... alafranga her havayı aklında tutardı.” -Peyami Safa, Eğitim-Gençlik-Üniversite, 210. § “Radyodaki alaturka ve alafranga müziğe, haberleri ve banka, kolonya ve milli piyango reklâmları dinlerken sürekli konuşurlardı.” -Orhan Pamuk, Kara Kitap, 14. § “Sen İstanbul için artık fazla alafrangasın, orası sana fazla hafif ve alaturka gelecek.” -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 16. § “Hani birtakım eğlence yerleri var, bir köşede incesaz, öteki köşede alafranga çalgı, hangisini gönlünüz çekerse onu dinleyin!” - Nurullah Ataç, Prospero ile Caliban, 144. 2. Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş kimse: § “Kapalı Çarşı, bugün, içinde ‘alafranga’ların yazma kilim, desti, heybe aradıkları...” -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 72. § “Küçük hanımın düğününe şehirden getirilen alafranga sofracının bütün hünerlerini elinden geldiği ve mevcut malzemeye göre aynen tatbike çalıştı.” -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 64. 3. Alafranga saat: § “Gerek şirketi, gerekse Akın’ın babasını, en iyimser tahminlerin üstünde bir yerde, umduğundan çok daha lüks, beklediğinden çok daha alafranga bulmuştu.” -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 435.

  • Türkçe

    Osmanlıca


    Batı tarzında.

  • Türkçe

    Osmanlıca


    İtl. Frenk tarzında olan, Fransız usul

Türkçe  Türkçe » İngilizce  İngilizce
  • Türkçe alafranga

    İngilizce

    1. European-style, done in the European manner; patterned on a European model. 2. (someone) who has adopted European manners; (someone) who is European in his/her behavior or outlook. 3. according to the European system of reckoning time, European time: Alafranga saat üçte oradayım. I´ll be there at three o´clock European time. 4. (doing something) after the European manner. 5. someone who has adopted European ways (used disparagingly). ––nın bebesi slang 1. milksop, mollycoddle. 2. greenhorn, someone who is still wet behind the ears. –– müzik European music. –– tuvalet European-style toilet, toilet with a bowl and a seat.

  • İngilizce

    (N.)
    European, of or pertaining to Europe

  • İngilizce

    European, in the European style

Türkçe  Türkçe » Almanca  Almanca
  • Türkçe alafranga

    Almanca

    europäisch.

  • Almanca

    europäisch

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.