yıldız ne demek?

Almanca

r Stern.

Almanca

Stern m

Almanca

Star [der], Gestirn [das], Stern [der]

Almanca

Stern

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Gümüşhane ili, Torul ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Sivas ili, Karaçayır bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Şanlıurfa ili, Kabahaydar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Şanlıurfa ili, Suruç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Trabzon ili, Vakfıkebir ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Giresun ili, Dereli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

İsimler Sözlüğü

(Türkçe) - 1. Geceleri gökte çıplak gözle ışıklı bir nokta olarak görülen gök cismi, necm, kevkeb, si-tare, ahter. 2. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan köşeli. 3. Baht, talih. 4.

Türkçe

Kişi Adları Sözlüğü

Cinsiyet: Kız
1. Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinin her biri. 2. Baht, talih, yazı.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Ağrı ili, Diyadin ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Ankara ili, Beypazarı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Bartın ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Giresun ili, Bulancak ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Alınyazısı.

Türkçe

 
1 .    (Güneş ve Ay dışında) Gökyüzünde görülen ışıklı gök cisimlerinden her biri:
       "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük."- Y. K. Beyatlı.  
2 .    Sinema ve müzikhol sanatçısı, star:
       "Bir keresinde de bir yerli opera yıldızımız gelmişti."- H. Taner.  
3 .    Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse:
       "Cebirde, geometride, fizikte sınıfımızın yıldızı idim."- Y. Z. Ortaç.  
4 .    Bir noktadan çevreye doğru çekilmiş birçok kısa çizgiden veya üçgenden oluşan şekil.  
5 .   denizcilik  Kuzey.  
6 .  mecaz  Baht, şans, talih.  
7 .  sıfat  Yıldız biçiminde olan.


   

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

yıldız akmak (kaymak veya uçmak)
yıldızı parlamak
yıldızı sönmek
yıldızı (veya yıldızları) barışmak
yıldızları saymak  

Birleşik Sözler

yıldız anasonu
yıldız barışıklığı
yıldız bilimci
yıldız bilimcilik
yıldız bilimi
yıldız böçeği
yıldız çiçeği
yıldız falcılığı
yıldız falcısı
yıldız günü
yıldızı dişi
yıldızı düşük
yıldız karayel
yıldız kurdu
yıldız kümesi
yıldızlar arası
yıldız omurlular
yıldız poyraz
yıldız saati
yıldız savaşı
yıldız tabya
yıldız taşı
yıldız yağmuru
yıldız yasemini
yıldız yeli
yıldız yılı
yıldız zamanı  

Türkçe

Coğrafya Terimleri Sözlüğü

Geceleri gökte, kimileri parlakça, kimileri de donuk bir ışık noktası gibi görünen cisimlere verilen ad.

Türkçe

Divanü Lügatit-Türk

ağacın kökü, damarı

Türkçe

Gökbilim Terimleri Sözlüğü

Gökyüzüne serpilmiş ışıklı noktalardan herbiri.

Türkçe

Güncel Türkçe Sözlük

a. 1. Çekirdeğinde oluşan füzyon sonucunda açığa çıkan enerjiyi uzaya ışınım biçiminde yayan, ışıklı gök cisimlerinden her biri: ?Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük? -Y. K. Beyatlı. 2. Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, star: ?Bir keresinde de bir yerli opera yıldızımız gelmişti.? -H. Taner. 3. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil: Türk bayrağındaki yıldız beş ışınlıdır. 4. sf. Bu biçimde olan. 5. mec. Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse: ?Cebirde, geometride, fizikte sınıfımızın yıldızı idim.? -Y. Z. Ortaç. 6. mec. Baht, şans, talih. 7. den. Kuzey yönü, kuzey.

Türkçe

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

(astronomi)

Türkçe

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

Sinema Büyük bir sanat yeteneği göstermeyen, fakat bir filmde oynayışı bu filmin gelirini artırabilen gözde oyuncu.

Türkçe

Tarama Sözlüğü

Bahti, talih.

Türkçe

Tiyatro Terimleri Sözlüğü

1. Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tiplerince "mum" ya da "ışık" anlamında kullanılan sözcük. 2. Oynanışta, oyunu uzun süre afişte tutan, kısacası sanatı yönünden üstün, ünlü sanatçı.

Türkçe

İsimler Sözlüğü

(tür.) ka. 1. geceleri gökte çıplak gözle ışıklı bir nokta olarak görülen gök cismi, necm, kevkeb, si-tare, ahter. 2. bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan köşeli. 3. baht, talih. 4.

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Atın alnında yıldız biçimindeki beyazlık, akıtma.

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

İğne deliği.

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Kılık, yakışık: Hadi ordan yıldızsız!

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Alnı ak lekeli sığır.

Türkçe

Yazın Terimleri Sözlüğü

Saz ozanlarınca pek az kullanılan bir koşuk türü.

Türkçe

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

Kümeölçümde küme üyelerinin anlamlı bir kesiminden çekim alan birey.

Türkçe

Zooloji Terimleri Sözlüğü

(karşılık: aster) Mitoz ve mayoz bölünmeleri sırasında kromozomların özel bir dizilme hali; mitoz ve mayoz bölünmeleri sırasında sentrozomun çevresinde meydana gelen ipliksel yapı.

İngilizce

1. star. 2. (one´s) star, (one´s) fortune. 3. star performer, star. 4. asterisk, star (reference mark). 5. naut. north. 6. naut. north wind. –– akmak/kaymak/uçmak for a shooting star to fall. –– anasonu star aniseed, badian. ––ına bakmak /ın/ to tell (someone´s) fortune. –– barışıklığı (two people´s) getting along well with each other. ––ları barışmak to get along well with each other. ––ı dişi (someone) who is well liked by everybody. ––ı düşkün ill-starred, unlucky. –– günü astr. sidereal day. –– işareti asterisk, star (reference mark). ––ı parlamak for (one´s) star to be on the rise, for fortune to be on one´s side. ––ları saymak to be unable to sleep at night. ––ı sönmek 1. to fall from favor. 2. (for a once-famous person) to become forgotten. –– tabya mil. star-shaped fort. –– yılı astr. sidereal year.

İngilizce

(ADJ.)
astral, planetary, sidereal, star

İngilizce

(N.)
star

İngilizce

star; asterisk; ace; astral, sidereal, stellar

Fransızca

étoile [la], astre [le], star [la]

Fransızca

étoile

Azerice

ulduz

Flemenkçe

ster

Lehçe

gwiazda

Lehçe

gwiezdny

Yunanca

(το) άστρο, (το) αστέρι

Arnavutça

yll

Kazakça

juldız