Park ne demek? Park nedir? Park anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      park

      Türkçe

      isim İngilizce parc, İngilizce park
       
      1 .    Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlık ve çiçekli büyük bahçe, millet bahçesi:
             "Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel."- S. F. Abasıyanık.  
      2 .    Otopark.  
      3 .    Trafik zorunlukları dışında durma biçimi.  
      4 .    Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      park etmek
      park yapmak  

      Birleşik Sözler

      park yeri
      ağaç parkı
      botanik parkı  

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli büyük bahçe: “Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel.” -S. F. Abasıyanık. 2. Otopark. 3. Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi. 4. Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer.

    • Türkçe

      Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu


      (tarım)

    • Türkçe

      Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


      1. Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlık ve çiçekli büyük bahçe, millet bahçesi: § “Vitri şatosu gayet vasi bir “park” yani zinet ormanı ortasında ve her tarafından ittisali munkatı bir hâlde bulunmasıyla derununda geçen vukuattan haricen haberdar olmak mümkün değilmiş.” -Ahmet Midhat Efendi, Altın Âşıklar, 211. § “Hürriyet, amcasıyla beraber parkta gezmeye gitmiyormuş.” -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp’ın Mektupları, s.261. § “Parkın yanındaki karanlık sokaklara saptım.” -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 69. § “Fakat şimdi amcamla beraber parka gitmelisin.” -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 31. § “Nuri Usta sesleri, ışıkları ve Cemal’i arkada bırakarak parkın kapısından çıkarken birdenbire irkildi.” -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 161. § “… ortadaki havuzun etrafı âdeta bir belediye parkı manzarası alırdı.” -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 18. § “Günün birinde park, bulvar, yol sadece yangın yeri “hâli arsa” geleceğe ait çok zengin ve iç açıcı bir proje olmak üzere birden bire kaybolurlar.” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 14. § “Kumlu yolların kenarına dizilmiş bahçe kanepeleriyle basbayağı bir park manzarası göstermekle beraber...” -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 85. § “ -Aman ne güzel park!” -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 145. § “... şatonun parkındaki ıhlamurlar altında izini belli etmeden “vice” yapan monden kız...” -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 178. § “Parkın içine salıverilmiş olan Paul, bahçe sedirlerini bozuyor, kediyi kuyruğundan çekiyor, parmaklığa tırmanıyor ve çıngırakları söküyordu.” -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 7. § “Tiyatro, sinema, randevuevi, vesikalı ev, balo, salon, sosyete, ünyon, palas, türlü türlü otel, park…” -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § “Eskisinden de taze ve güreli görünerek Moda’nın dar, ağaçlıklı sokaklarında, ünlü güzelim çay bahçesinde, sevinçli bir çocuk parkında belirdi.” -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 96. § “Meşatlık denilen eski Rum mezarlığının bir park haline konulması için atılan ilk adımları, manzum olarak anlatmayı denemiştim.” -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 288. 2. Otopark: § “... otomobil parkı için ayrılmış.” -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp’ten Kosova’ya, 72. 3. Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi. 4. Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer: § “Gemi parka yaklaşırken, daha iki gün evvel Aleksandre bahçesinin yanında konuştuğum ihtiyarı düşünüyorum.” -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 90.

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      park

      İngilizce

      -kı 1. park (area of land). 2. parking lot; Brit. car park. 3. playpen. 4. parking (of a vehicle). 5. mil. park. –– etmek /ı, a/ to park (a vehicle) (somewhere). –– sayacı parking meter. –– yapmak /da/ to park (somewhere).

    • İngilizce

      (N.)
      park, garden, common, parking, backs

    • İngilizce

      car park, parking lot; parking

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      park

      Almanca

      r Park; s Parken.

    • Almanca

      Park [der], Parkanlage [die]

    • Almanca

      Park; Parken

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      park

      Fransızca

      parc [le], jardin public

    • Fransızca

      parc

Türkçe  Türkçe » Japonca Japonca
    • Türkçe

      park

      Japonca

      kooen

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      park

      Kazakça

      park

İngilizce  İngilizce » İngilizce İngilizce
    • İngilizce

      park

      İngilizce

      n. public garden; area of preserved land; parking lot (for cars); moving of drive heads to a certain location in order that they will not damage the magnetic media when the heads shake (Computers)

    • İngilizce

      v. place a vehicle in a location for an extended period of time

İngilizce  İngilizce » Türkçe Türkçe
    • İngilizce

      park

      Türkçe

      (N.)
      [pɑrk/pɑː-]
      park, futbol sahası [brit.], koruma altına alınmış arazi, otopark, spor alanı

    • Türkçe

      (V.)
      [pɑrk/pɑː-]
      parketmek, koymak

    • Türkçe

      i. park. f. park etmek.

    • Türkçe

      park, yesil alan; otopark; spor alani, park etmek; koymak, birakmak

    • Türkçe

      v.park et:n.park

    • Türkçe

      koruma altına alınmış arazi

    • Türkçe

      koymak

    • Türkçe

      otopark

    • Türkçe

      park

    • Türkçe

      parketmek

Almanca  Almanca » Türkçe Türkçe
    • Almanca

      Park

      Türkçe

      s {park} r park.

    • Türkçe

      [der] park

    • Türkçe

      m a. mil. park -anlagen pl. park tesisati -aufseher m park bekcisi °en (Auto) park yapmak (od. etm.); parka cekmek; — verboten! Park yapilmaz! -ett n l. parke 2. T/L zeminkat yerleri -ett.fußboden m parke döseme -ettieren parkelemek; parke dösemek -ett.leger m par-keci, parketör -ett.loge / Th. benyuvar; zeminkattaki loca °ieren (Schweiz.) s. °en. -platz m otopark

Kazakça  Kazakça » Türkçe Türkçe
    • Kazakça

      park

      Türkçe

      park

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.