wash ne demek?

İngilizce

n. cleansing; rinsing; cleaning; laundry; washable items; detergent; erosion; sweeping of waves; coating

İngilizce

v. cleansing; rinsing; cleaning; cleaning laundry; erode; flood; be rinsed; be flooded; coat with a color

İngilizce

adj. washable, launderable

Türkçe

(ADJ.)
[wɑʃ ,wɔʃ /wɒʃ]
yıkanabilir

Türkçe

(N.)
[wɑʃ ,wɔʃ /wɒʃ]
yıkama, yıkanma, losyon, bulaşık suyu, sulu yemek (kötü), mutfak artığı, antiseptik sıvı, çalkantı sesi, dalga sesi, dümen suyu, erezyon, uçak izi, kıyıya vuran süprüntü, ince boya tabakası

Türkçe

(V.)
[wɑʃ ,wɔʃ /wɒʃ]
erezyona uğratmak, yıkamak, yıkayıp temizlemek, aşındırmak, suyla temizlemek, taşımak (sular), badanalamak, boyamak, yıkanmak, elini yüzünü yıkamak, inandırmak, yıkanır olmak

Türkçe

f. 1. yıkamak; yıkanmak. 2. temizlemek. 3. ıslatmak. 4. (dalga) yalamak. 5. ince maden/boya tabakasıyla kaplamak; yaldızlamak. 6. (kumaş) yıkanmaya dayanmak. i. 1. yıkama; yıkanma. 2. (yıkanmış/kirli) çamaşır. 3. dalga sesi. 4. dalgaların kıyıya attığı s

Türkçe

yikamak; ellerini, yüzünü, vb. yikamak, temizlenmek; yipranmadan yikanabilir olmak; yalamak; tasimak, sürüklemek; inanilmak, yutulmak, yenmek; yikama; yikanma; (yikanacak) çamasirlar; çamasirhane, çamasir yikama yeri; dalga/su sesi, çirpinti

Türkçe

v.yıka:n.yıkama

Türkçe

antiseptik sıvı

Türkçe

aşındırmak

Türkçe

badanalamak

Türkçe

boyamak

Türkçe

bulaşık suyu

Türkçe

çalkantı sesi

Türkçe

dalga sesi

Türkçe

dümen suyu

Türkçe

elini yüzünü yıkamak

Türkçe

erezyon

Türkçe

erezyona uğratmak

Türkçe

kıyıya vuran süprüntü

Türkçe

losyon

Türkçe

mutfak artığı

Türkçe

sulu yemek (kötü)

Türkçe

suyla temizlemek

Türkçe

taşımak (sular)

Türkçe

uçak izi

Türkçe

yıkama

Türkçe

yıkamak

Türkçe

yıkanabilir

Türkçe

yıkanma

Türkçe

yıkanmak

Türkçe

yıkayıp temizlemek

Türkçe

inandırmak