present ne demek?

takdim etmek

halihazırdaki

hazır

hediye

mevcut

nişan almak

ortaya koymak

sahnelemek

sahneye koymak

sunmak

doğrultmak

tanıtmak

şu an

şimdiki zaman

şimdiki

vermek

ibraz etmek

ileri sürmek

v.sun:n.mevcut

(ADJ.)
[pres·ent || 'preznt]
mevcut, halihazırdaki, şimdiki, hazır, bu, adı geçen

(N.)
[pres·ent || 'preznt]
şimdiki zaman, şu an, belge, hediye, armağan

(V.)
[pres·ent || 'preznt]
sunmak, sahneye koymak, vermek, bulunmak (iltifat), tanıtmak, takdim etmek, ortaya koymak, ileri sürmek, aday göstermek, arzetmek, çıkarmak, ibraz etmek, nişan almak, doğrultmak (silah), doğrult

sun(mak)

mevcut; simdiki, bugünkü, su anki, simdiki zaman, halihazir; simdiki zaman; armagan, hediye, simdilik ortaci, İngilizce'de eylemin sifat ya da belirteç olarak kullanilan -ing'li biçimi

v.sun:adj.şu anki,v.sun:n.mevcut

aday göstermek

armağan

arzetmek

belge

bu

bulunmak (iltifat)

çıkarmak

doğrultmak (silah)

Mühendislik Terimleri

n. gift, offering, something that is given to another person without compensation

v. display, demonstrate; bestow, grant, give; offer, serve, hold out; show, exhibit

adj. existent; in attendance, on hand; of the current times, pertaining to the current times

n. current time, now; tense expressing the current time (Grammar)

hazine, hediye

[le] şimdiki zaman; hediye, armağan