Türkçe  Türkçe » Fransızca  Fransızca
  • Türkçe posta

    Fransızca

    poste [la]

  • Fransızca

    poste

Türkçe  Türkçe » Arnavutça  Arnavutça
  • Türkçe posta

    Arnavutça

    fundërri

Türkçe  Türkçe » Japonca  Japonca
  • Türkçe posta

    Japonca

    yuubin

Türkçe  Türkçe » Lehçe  Lehçe
  • Türkçe posta

    Lehçe

    stanowisko

  • Lehçe

    posterunek

  • Lehçe

    posada

  • Lehçe

    poczta

  • Lehçe

    placówka

Türkçe  Türkçe » Azerice  Azerice
  • Türkçe posta

    Azerice

    məktub

Türkçe  Türkçe » Türkçe  Türkçe
  • Türkçe posta

    Türkçe

    isim (po'sta) İtalyanca posta
     
    1 .    Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü:
           "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim."- Ö. Seyfettin.  
    2 .    Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer:
           "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları."- A. N. Asya.  
    3 .    Belli zamanlarda gönderilen mektup vb.ni taşıyan araç.  
    4 .    Takım, kol.  
    5 .   askerlik  Hizmet nöbetinde bulunan er.  
    6 .    Kez, defa, sefer.  
    7 .  eskimiş  Vapur, tren, uçak gibi taşıtlarla yapılan yolculuk.  
    8 .    24 saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya.  
    9 .    Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü.  
    10 .   tarih  Tatar.


       

    Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

    posta etmek
    posta koymak (veya atmak)
    postaya atmak (veya vermek)
    posta yapmak
    postayı kesmek  

    Birleşik Sözler

    postane
    posta kartı
    posta kutusu
    posta posta
    posta pulu
    posta treni
    acele posta
    e-posta

  • Türkçe

    Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


    1. Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü: § “O zamanlar Avrupa’dan İstanbul’a en süratli (kurye) yani posta on yedi on sekiz günde gelip…” -Ahmet Midhat Efendi, Yeryüzünde Bir Melek, 49. § “Fakat adres yerine postada bir mektup kutusu numarasından başka bir şeye rastgelinmiyor. -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 53. § “Öyle ya, arada bunlar olmasa kimse bir derdini postayla doğrudan bir örgüte bildiremez.” -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 73. § “Maşallah… bizim postalara bir hâl olmuş!... Benim kapınca akşama yetişmiştirler…” -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 299. § “Zevceme bir mektup yazıp postaya verdim ve kompartımanıma döndüm.” -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 104. § “Dost Anzak Pansiyonu’na elektronik posta, faks ve telefonlarla hep aynı soru soruluyordu.” -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 49. § “Bu hafta posta gelmedi.” -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp’ın Mektupları, 400. § “Arzunuz veçhiyle Fırkamızın programını gönderdik, bu posta ile alacaksınız.” -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 254. 2. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer:§ “Ümit Burnu’nun keşfi, Amerika’nın eski dünyaca tanınması, tıbaatın icadı, Süveyş kanalının açılması, demir yollarının, telgraf ve postaların tesisi milletler arasındaki münasebetleri artmış ve gittikçe cihanşümul bir şekil vermiştir.” -Ziya Gökalp, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, 40. § “ Bugün posta haricinde İstanbul’a gidecek bir vapur var.” -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 16. § “Hariciye, Nafai, dâhiliye, posta ve Telgraf Nazırları istifa etmiş.” Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 122. § “Almanya’dan bana postayla gelen dergi...” -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 135. § “Zarfın üzerindeki pul, İngiliz pulu ve onun yanındaki posta damgası londra damgası...” -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 3. § “Daha bizde hava postaları kurulmamıştı.” -Nurullah Ataç, Günlerin Getirdiği~Sözden Söze, 21. 3. Belli zamanlarda gönderilen mektup vb.ni taşıyan araç: § “Daha yollu posta vapuru olsa böyle arkadan lodosun dahi yardımıyla tez gelirdik.” -Ahmet Midhat Efendi, Acâyib-i Âlem, 60. § “... rast gele bir Karadeniz postasına sivil atlayıp İnebolu önüne varır varmaz gemi güvertesini şanlı bir asker bahçesine döndüren yürekli ve inançlı harbiye delikanlıları!” -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 87. § “Fransız posta vapuru arasında bir nevi benzerlik bulmuştum.” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 23. § “Bereket versin son postaya!...” -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 252. 4. Takım, kol: § “Bunlardan başka papasın nutku esnasında doktor Hikmet’in yüzüne sırıtarak bakanlardan birkaç kişi daha vardı ki onların da bu postada bulunmaları çok muhtemeldi.” -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 31. § “Yarından tezi yok, ilk postayla Mersin’e…” -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 12. 5. Hizmet nöbetinde bulunan er. 6. Kez, defa, sefer: § “Böyle kimsenin kılına dokunmadan iki üç posta daha yaptın mı tamamdır.” -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 38. 7. Vapur, tren, uçak gibi taşıtlarla yapılan yolculuk. 8. 24 saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya. 9. Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü. 10. Tatar: “Yarın ilk posta ile gelirim...” -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 69. § “... trene bindirip Rusya’ya postaladı.” -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp’ten Kosova’ya, 81.

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    a. (posta) 1. Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü: “Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbula gönderdim.” -Ö. Seyfettin. 2. Genellikle bu emanetleri götüren taşıt. 3. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer: “Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları” -A. N. Asya. 4. Takım, kol: Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar. 5. Kez, defa, sefer: Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır. 6. Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya. 7. Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü. 8. ask. Hizmet nöbetinde bulunan er: Posta, şu zarfı komutana götür. 9. esk. Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk: Karadeniz postası. Avrupa postası.

  • Türkçe

    Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu


  • Türkçe Posta

    Türkçe

    Osmanlıca


    İtl. Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emânetlerin hepsi. * Bu emânetleri toplayan ve dağıtan idare ve onun yeri. * Belli zamanlarda sefer yapan ve çok zaman posta taşıyan vasıta. * Takım, k

Türkçe  Türkçe » Almanca  Almanca
  • Türkçe posta

    Almanca

    Post, Postamt

  • Almanca

    Post [die]; Schicht [die]; Posten [der]

  • Almanca

    e Post, s Postamt.

Türkçe  Türkçe » İngilizce  İngilizce
  • Türkçe posta

    İngilizce

    post, mail; postal service; mail coach, mail train, mail steamer; team, gang, crew; time kez, defa, sefer; relay, shift vardiya

  • İngilizce

    (N.)
    mail, post, postal service, post boy

  • İngilizce

    (ADJ.)
    postal, post office

  • İngilizce

    1. mail, post. 2. postal service, the post office. 3. mail truck; mail train; mail steamer. 4. mil. orderly. 5. trip, run. 6. team, crew, gang. ––ya atmak/vermek /ı/ to mail. –– etmek /ı/ to take (a suspect) to the police station. –– güvercini carrier pigeon. –– havalesi postal money order, money order. –– kaldırmak school slang (for a group of students) to play hooky together. ––yı kesmek 1. to stop doing something. 2. to cut one´s ties with a place; to break off relations with someone. –– koymak to con, dupe. –– kurmak /a/ slang to plot against (somebody), plot to do (someone) dirt. –– pulu postage stamp. –– yapmak /a/ to make a trip to and from (a place), make a round trip to (a place).

Kazakça  Kazakça » Türkçe  Türkçe
  • Kazakça poşta

    Türkçe

    postane

İtalyanca  İtalyanca » Türkçe  Türkçe
  • İtalyanca posta

    Türkçe

    s.f. posta.

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.