dıvan ne demek?

Türkçe

Mühendislik Terimleri

Divan

Türkçe

(N.)
[di·van || dɪ'væn]
divan, sedir, meclis; tütün ve kahve içilen oda; şairin tüm şiirleri

Türkçe

i. 1. sedir, divan. 2. divan, büyük meclis. 3. şiir divan.

Türkçe

divan, sedir

Türkçe

dıvan

Türkçe

meclis

Türkçe

sedir

Türkçe

tütün ve kahve içilen oda

İngilizce

n. couch, large couch with no back or ends

Azerice

divan

Lehçe

kanapa

Lehçe

tapczan

Yunanca

(ο) καναπές, (το) ντιβάνι

---

(η) ποιητική συλλογή, (τα) άπαντα

Fransızca

lit de repos, divan [le]

Arnavutça

divan

Kazakça

dïwan

Kazakça

jïnaq

Kazakça

taqtay tösek

Türkçe

Osmanlıca

Eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin toplandığı kitap. * Büyük meclis. Büyük ve idâre işlerine bakan bilgili, nüfuzlu kimselerin toplandıkları yer.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Şanlıurfa ili, Bucak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

Hukuk Terimleri

İslam hükümetinin askeri, yönetsel ve parasal işlerine ilişkin bilgi ve yazıları içeren defterler ve kütükler.

Türkçe

isim, tarih (di:van) Arapça divan
 
1 .    Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis.  
2 .    Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser.  
3 .    Sedir:
       "Köşedeki divana oturmuş, ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı."- Ö. Seyfettin.  
4 .  mecaz  Meclis:
       "Çok geçmeden ortadaki masanın etrafında akşamki divan tekrar kurulmuş bulunuyordu."- R. N. Güntekin.


   

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

divan durmak (veya el pençe divan durmak)

Birleşik Sözler

divan edebiyatı
divanhane
divanıâlî
divanıharp
Divanıhümayun
Divanımuhasebat
divan kalemi
divan sazı
adalet divanı
ayak divanı
haysiyet divanı  

Türkçe

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü

(Divan edebiyatı terimi) Divan şairlerinin, yerleşmiş bir tertip üzere şiirlerini dizerek meydana getirdikleri eser.

Türkçe

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü

(Halk edebiyatı terimi) Rintçe ve laubali yazılmış gazel.

Türkçe

Güncel Türkçe Sözlük

a. (di:va:nı) 1. tar. Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis. 2. ed. Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser. 3. Sedir (I): “Gerinerek kollarını yana doğru açarken başını divanın yastıkları üzerine koyuyor.” -E. M. Karakurt. 4. mec. Meclis: “Çok geçmeden ortadaki masanın etrafında akşamki divan tekrar kurulmuş bulunuyordu.” -R. N. Güntekin.

Türkçe

Tarih Terimleri Sözlüğü

1. Eskiden yüksek aşamadaki devlet adamlarının kurdukları büyük meclis: Sadrazam divanı, Kazasker divanı vb. 2-Padişahın önünde davaların görüldüğü meclis.

Türkçe

Yazın Terimleri Sözlüğü

1. Divan çağı ozanlarının koşuklarını belli bir düzene göre sıraladıkları yapıt. Örneğin, divanlarda önce kasideler yer alır. Gazeller de uyak sonlarındaki harflere göre abecesel düzenle sıralanır. 2. Saz ozanlarının divan yazını etkisinde kalarak "fâlilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün" ölçüsüyle yazdıkları koşuklar. Halk yazını divanının murabba, muhammes, müseddes, gazel çeşitleri de vardır. Ayrıca hecenin 4+4+4+3 kalıbıyla söylenen koşuklara da bu ad verilir. Dörtlüklerden oluşan divanların uyak şeması şöyledir: aaba-bbba-ccca. Bu şema, ilk dörtlüğün uyak durumuna göre değişebilir.

Türkçe

Osmanlıca

şiir kitabı, yüksek idare meclisi, mahkeme, sedir.

Türkçe

Osmanlıca

Eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin toplandığı kitap. * Büyük meclis. Büyük ve idâre işlerine bakan bilgili, nüfuzlu kimselerin toplandıkları yer

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

1. Dağınık mahallelerden meydana gelen köy. 2. Bir kaç köyün birleşmesinden meydana gelen birlik.

Türkçe

Zanaat Terimleri Sözlüğü

Sahan adı da verilen bakır yemek kabı. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)

İngilizce

1. council of state. 2. hist. the holding of a court; public sitting (of a governor, council, judge). 3. collected poems, divan. –– durmak to stand in a respectful position with hands folded in front. D–– Edebiyatı classical Ottoman poetry. –– şairi a classical Ottoman poet.

İngilizce

(N.)
day bed, divan, ottoman, couch, dewan, council, lounge, sociable

İngilizce

divan, sofa, couch; council of a state; collected poems, divan

Almanca

s Sofa, e Cauch.

Almanca

Couch [die], Liege [die]; Rat [der]

Almanca

Sofa, Cauch

Türkçe

divan

Türkçe

[le] sedir, divan