doğu ne demek?
Türkçe » Türkçe Türkçe
doğuTürkçe
İsimler Sözlüğü
(tür.) er. 1. doğma bölgesi. 2. güneşin doğduğu yön, şark.Türkçe
isim
1 . Güneşin doğduğu ana yön, gün doğusu, şark, maşrık.
2 . Bulunulan yere göre güneşin doğduğu yönde kalan bölge.
3 . Avrupa'ya göre Asya ve Kuzeydoğu Afrika'nın bir bölümü.
4 . sıfat Bu yönle ilgili, bu yönde olan, şarkî.
5 . astronomi Güneş'in 21 Mart ve 23 Eylülde doğduğu yön.Birleşik Sözler
doğu bilimi
doğu bloku
doğu gürgeni
doğu kayını
doğu noktasıTürkçe
Coğrafya Terimleri Sözlüğü
Herhangi bir yerde gün-gece eşitliği günlerinde güneşin çevrende doğduğu yön. bk. anayönler.Türkçe
Gökbilim Terimleri Sözlüğü
21 mart ve 23 eylülde Güneşin gözeriminde doğduğu yan.Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
a. 1. Güneşin doğduğu ana yön, gün doğusu, şark, maşrık, batı karşıtı. 2. Bulunulan yere göre güneşin doğduğu yönde kalan bölge. 3. gök b. Güneşin 21 Mart ve 23 Eylülde doğduğu yön.Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(coğrafya, astronomi)Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Baba hindiTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
1.bk. doga-2. 2. Kulaksız koyun ya da keçi. 3. Siyah koyun ve keçilere verilen ad. 4. Oldukça uzun ve kıvrık kulak. 5. Küçük kulaklı davar.Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Kağnıyı durdurmaya yarayan kazık.Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Çocuk doğduğu zaman götürülen hediyeTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Şark
Türkçe
DoğuTürkçe
İsimler Sözlüğü
(Türkçe) - 1. Doğma bölgesi. 2. Güneşin doğduğu yön, şark.Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
öz. a. 1. Güneşin doğduğu yöndeki ülkeler bölgesi, Şark. 2. Avrupaya göre Asya ve Kuzeydoğu Afrikanın bir bölümü. 3. sf. Bu yönde olan, Şarki.Türkçe
Kişi Adları Sözlüğü
Cinsiyet: Kız
Güneşin doğduğu yön, gündoğusu.
Cinsiyet: Erkek
Güneşin doğduğu yön, gündoğusu.
Türkçe
döğüTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Değirmende çekilerek kırılmış mısır
Türkçe » İngilizce 
Türkçe
doğuİngilizce
1. the east. 2. the East; the Orient. 3. eastern. 4. Eastern; Oriental. 5. east wind. –– karayel naut. east-northwest. –– lodos naut. east-southwest.
İngilizce
(ADJ.)
east, orient, eastern, oriental, eastboundİngilizce
(N.)
Orientİngilizce
the east; the Orient, the East; eastern; oriental; (rüzgâr, vb.) easterly, eastward
Türkçe
Doğuİngilizce
(N.)
East, Orient
Türkçe » Almanca 
Türkçe
doğuAlmanca
östlich; orientalisch; Orient m; Osten m
Almanca
r Osten, - (sun)da östlich.
Almanca
östlich; Orient [der], Osten [der]
Almanca
Osten, - (sun)da östlich
Türkçe » Fransızca 
Türkçe
doğuFransızca
est [le], levant [le]; Orient [le]
Fransızca
est, orient
Türkçe » Azerice 
Türkçe
doğuAzerice
şərq
Türkçe » Flemenkçe 
Türkçe
doğuFlemenkçe
het oost-het oosten-oostelijk
Türkçe » Lehçe 
Türkçe
doğuLehçe
wschodni
Lehçe
wschód
Türkçe » Arnavutça 
Türkçe
doğuArnavutça
lindje
Türkçe » Kazakça 
Türkçe
doğuKazakça
künşığıs
Kazakça
şığıs
- doğu
- döğü
- doğu gürgeni
- doğu noktası
- doğu uzanımı
- doğu atmacası
- Doğu Türkçesi
- doğu kayınağacı
- doğu..., doğusal
- doğu hamamböceği
- doğu kankelebeği
- doğu kıyıhumması
- doğu yarımyuvarı
- Doğu bilimci
- doğu mazısı
- doğu keçi
- Orta Doğu
- Uzak Doğu
- Doğu Bloku
- Yakın Doğu
- Doğu bilimi
- doğu çıbanı
- Doğu şistosomozisi
- doğu lâdini
- doğu ladini
