dere ne demek?

İngilizce

brook, stream, rivulet, creek; eaves trough, gutter

İngilizce

(N.)
brook, stream, rivulet, run, runlet, watercourse, valley, beck, bourn, bourne, branch, creek, dale, gully, kloof, runnel, vale, burn

İngilizce

1. brook, stream, creek; stream bed. 2. valley. 3. valley in a roof, roof gutter. 4. gutter. –– gibi akmak (for blood) to flow like water. ––yi görmeden paçaları sıvamak to count one´s chickens before they are hatched. –– tepe up hill and down dale. –– tepe düz gitmek to keep on going incessantly. ––den tepeden konuşmak/söz etmek to have a rambling conversation.

Kazakça

özen

Kazakça

jılğa

Fransızca

ruisseau

Fransızca

ruisseau [le]; chéneau [le]

Almanca

Bach

Almanca

Bach [der], Rinnsal [das], Traufe [die]

Almanca

s Bach.

Almanca

Bach m

Türkçe

isim
 
1 .    Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı.  
2 .    İki dağ arasındaki uzun çukur.  
3 .    Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol.


   

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

dereyi görmeden paçaları sıvamak

Birleşik Sözler

derebeyi
derebeylik
dereotu
dere tepe
kuru dere      

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Tere denilen bitki.

Türkçe

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu.

Türkçe

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

bk. çay.

Türkçe

Güncel Türkçe Sözlük

a. 1. coğ. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu: “Bu ensiz tahta köprü altında ince dere.” -E. B. Koryürek. 2. coğ. Bu akarsuyun yatağı. 3. coğ. İki dağ arasındaki uzun çukur. 4. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol.

Türkçe

Coğrafya Terimleri Sözlüğü

Boyu, beslenme teknesi ve aşırı taşkın dışında taşıdığı su niceliği ile en küçük akarsu.

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Tunceli ili, Dere Bucağı