saglam ne demek?

Lehçe

zdrowy

Lehçe

czerstwy

Lehçe

krzepki

Lehçe

mocny

Lehçe

pewny

Lehçe

silny

Lehçe

solidny

Lehçe

stały

Lehçe

tęgi

Lehçe

trwały

Azerice

möhkəm

Yunanca

επίθ. υγιής

Japonca

joobu na

Kazakça

basım

Kazakça

bek

Kazakça

bekem

Kazakça

berik

Kazakça

nıq

Kazakça

saw

Kazakça

tıñ

Türkçe

Yerleşim Yeri İsimleri

Diyarbakır ili, Eğil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Türkçe

İsimler Sözlüğü

(Türkçe) - 1. Hasta veya sakat olmayan. Kolayca hasara uğramayan, bozulmayan, dayanıklı. 2. Doğru, gerçek, sahih. 3. Güvenilir, emin. 4. Mutlaka, muhakkak, herhalde.

Türkçe

Kişi Adları Sözlüğü

Cinsiyet: Erkek
1. Sağlıklı. 2. Güvenilirlik. 3. Gerçek, inanılır.

Türkçe

sıfat
 
1 .    Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz:
       "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı."- F. R. Atay.  
2 .    Zarar görmemiş, bozulmamış.  
3 .    Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli:
       "Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor."- M. Ş. Esendal.  
4 .    Güvenilir.  
5 .    Gerçek, inanılır bir temeli olan:
       "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın."- M. Ş. Esendal.  
6 .  zarf, halk ağzında  (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak:
       "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti."- H. R. Gürpınar.


   

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

sağlam durmak
sağlam kazığa (veya sağlama) bağlamak
sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil

Birleşik Sözler

sağlam para      

Türkçe

Güncel Türkçe Sözlük

sf. 1. Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil: “En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı.” -F. R. Atay. 2. Zarar görmemiş, bozulmamış: Bütün eşya sağlam. 3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli: “Zaten bünyesi pek sağlam değildi, sık sık hastalanıyordu.” -A. Ümit. 4. Güvenilir: Sağlam iş. Sağlam para. 5. Gerçek, inanılır bir temeli olan: “Böyle sağlam adı nereden bulacaksın.” -M. Ş. Esendal. 6. zf. hlk. (sağlam) Her hâlde, muhakkak: “Sağlam bu gece perilere karıştım gitti.” -H. R. Gürpınar.

Türkçe

Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü

Para yönünden saygınlığı olan, borcunu ödeyebilen.

Türkçe

Tıp Terimleri Kılavuzu

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Şalgam

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Eksiksiz, bütün olarak

Türkçe

İsimler Sözlüğü

(tür.) er. 1. hasta veya sakat olmayan. kolayca hasara uğramayan, bozulmayan, dayanıklı. 2. doğru, gerçek, sahih. 3. güvenilir, emin. 4. mutlaka, muhakkak, herhalde.

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Sağlam

İngilizce

1. healthy, strong. 2. strong, sound, secure; well-built, well-made; in good condition, undamaged. 3. trustworthy, reliable, dependable. 4. colloq. most certainly, without a doubt. –– ayakkabı değil. colloq. He´s unreliable. (bir işi) –– kazığa/––a bağlamak to ensure that nothing goes wrong; to make (something) sure, certain, or safe. –– kaba kotarmak /ı/ to reorganize (something) so that it becomes profitable or beneficial, make (something) a going concern. –– rüzgâr steady wind.

İngilizce

(ADJ.)
sound, safe, whole, hard, firm, fast, strong, healthy, able-bodied, good, secure, secured, valid, sure, gilt edged, bankable, bouncing, calculable, cast iron, consolidated, flat footed, foolproof, foursquare, dyed

İngilizce

(ADV.)
foursquare

İngilizce

sound; healthy; strong, robust, sturdy; trustworthy, reliable, sure, safe, solid, staunch; solid, firm, durable, substantial, hardwearing; all right, in good order/condition; whole, undamaged

Almanca

gesund, krättig; solide.

Almanca

dauerhaft, derb, fest, fundiert, ganz, gesund, haltbar, handfest, hart, heil, reell, sicher, solid(e), stabil, stichhaltig, unversehrt, zäh

Almanca

gesund, krättig; solide

Fransızca

solide, robuste, sûr/e, consistant/e, résistant/e, droit/e, ferme, fort/e, stable, valide

Fransızca

robuste, solide