oturak ne demek? oturak nedir? oturak anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      oturak

      Türkçe

      isim
       
      1 .    Oturulacak yer veya şey.  
      2 .    Tahtadan alçak iskemle.  
      3 .    Bir şeyin yere gelen tarafı, taban.  
      4 .    İçine idrar ve dışkı yapılan kap, lâzımlık.  
      5 .    İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti.  
      6 .  sıfat  Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm.  
      7 .    Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm.  
      8 .   denizcilik  Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta.

      Birleşik Sözler

      oturak âlemi
      oturak kündesi    

    • Türkçe

      Döşem Terimleri Sözlüğü


      Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı kısmı. (bk. Şek. 3)

    • Türkçe

      Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü


      Trapezin oturma yeri.

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. Oturulacak yer veya şey. 2. Alçak iskemle: “Üstüne konulan tandır oturağı çok kalın ve çok sağlam tahtadan fırınlanarak yapılmıştı.” -A. Kutlu. 3. Bir şeyin yere gelen tarafı, taban. 4. Ördek. 5. İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti. 6. Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm. 7. sf. Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm. 8. den. Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta.

    • Türkçe

      Tarih Terimleri Sözlüğü


      1. Yararlı işler başarmış, sakatlık ya da kocamışlık nedeniyle görevden bağışlanarak emekliye ayrılmış yeniçeri. 2. Eski gemilerde kürekçilerin oturdukları yer.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Emekli. 2. İş göremeyen.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Kötürüm. 2. Yürüme zamanı geldiği halde yürüyemeyen çocuk.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Hela, ayakyolu. 2. Lazımlık.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Armutla ahlat arasında, tadı ekşimsi bir armut çeşidi.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Çam fidanı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Bir yerde küme biçiminde büyüyen bitki.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Toplantı. 2. Düğün günü yalnız erkeklere yapılan yemekli eğlenti. 3. Düğünden bir gün sonra evde oturularak yapılan eğlence.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Minder. 2. Kanepe. 3. Tahtadan yapılmış arkalıksız sandalye. 4. Kayıkçıların kürek çekerken oturdukları yer. 5. Arabada yolcuların oturduğu yer. 6. Merdivenin üstünde ve pencere önünde oturulacak yer.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Yazlık yer.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Oda.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Beşiğin altı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. bk.oturum (III). 2. Çay ağızlarına ağ gererek yapılan balık avı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Asmaları yükseğe kaldırmak için yapılan ağaç iskele, çardak.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Kıç, makat.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Sürek avında avcıların av bekledikleri yer.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Bir çeşit divan, sedir. 2. Arkalıksız alçak iskemle, tabure.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      İskemle

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Ayağa kalkamayan

    • Türkçe

      Yazın Terimleri Sözlüğü


      Bir halk oyunu ezgisi.

    • Türkçe

      Zanaat Terimleri Sözlüğü


      1. Sandalye. (Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta) 2. Beşiğin ayakları. (İnönü -Eskişehir) 3. Düğen sürme sırasında üzerine oturulan alçak yer. (İnönü -Eskişehir) 4. Sedir. (Büyükdivan -Çorum)

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      oturak

      İngilizce

      1. low stool. 2. bottom, base; foundation. 3. thwart (seat for a rower). 4. chamber pot, slop jar; potty. 5. prov. a drinking party featuring music and a dancing woman. 6. (someone) who´s housebound because he can´t walk easily. –– âlemi prov. a drinking party featuring music and a dancing woman.

    • İngilizce

      (N.)
      seat, stool, potty

    • İngilizce

      seat; chamber pot, badpan lazımlık; foot, stand, bottom; thwart

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      oturak

      Almanca

      r Nachttopf.

    • Almanca

      Nachttopf [der]

    • Almanca

      Nachttopf

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      oturak

      Fransızca

      pot de chambre, vase de nuit

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.