comme, comment, quel, de quelle manière?
comment
qaydan
qanday
qalay
si
nasilsin bugün? - si ndiheni sot ?
nasilsiniz? - si jeni?
doo,ikaga
jak
hoe; wat voor; welk; wat
necə
sıfat (na'sıl) Türkçe ne + Arapça a¹l
1 . (bir kimse, bir durum veya bir konu için) "Ne gibi, ne türlü" anlamında kullanılır.
2 . zarf Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılır:
"Ben dudaklarımın ucuna gelen bir suali nasıl sorduğumu, niçin sorduğumu bilmiyorum."- S. F. Abasıyanık.
3 . zarf Bir hareketin yapılış biçimine duyulan şaşkınlığı belirtir:
"Falih Rıfkı Atay gibi en güzel Türkçeyi yazan bir muhabirin kaleminden bu satırlar nasıl çıktı?"- O. S. Orhon.
4 . zarf İşin zorunlu olduğunu belirtir.
5 . zarf Ne kadar çok.
6 . zarf Elbette, kesinlikle.
7 . zarf "Ben sana dememiş miydim, gördün mü?" anlamında kullanılır.
8 . ünlem "Ne dediniz?" veya "iyi mi, beğendiniz mi?" anlamlarında kullanılır.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
nasıl kiTürkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Güncel Türkçe Sözlük
Osmanlıca
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Osmanlıca
wie
wie; welche(r), was für ein(e)
wie.
how, what sort; What did you say?, How is it?, Come again?
(int.)
pardon, what, huh, eh
(ADV.)
how, wherewith
1. How?/How ...?: Nasılsınız? How are you? Oraya nasıl gittin? How did you go there? Kahven nasıl olsun? How do you want your coffee? (e.g. Black?/With sugar?). 2. What sort of ...?: Nasıl bir kumaş o? What sort of cloth is it? 3. how much, how: O pırlantayı nasıl istiyor, bir bilsen! If only you knew how much she wants that diamond! 4. Did I hear you aright?/Are my ears deceiving me?: “Bu sözlük hiç bitmez.” “Nasıl?” “This dictionary will never be completed.” “Did I hear you aright?” 5. Just what do you mean? (said threateningly): “Ali okula gitmeyecekmiş.” “Nasıl gitmezmiş?” “It seems Ali won´t be going to school.” “Just what do you mean by that?” 6. just as ..., so too ...: Türkçeyi nasıl öğrendiysen Arapçayı da öyle öğrenebilirsin. You´ll learn Arabic the same way you learned Turkish. –– ki just as ..., so ...: Nasıl ki ben acı çektim, sen de acı çekeceksin. Just as I suffered, so too will you. –– olsa in any case; whether you want to or not, like it or not. –– olup da ...? How on earth ...?/How could it be that ...?: Nasıl olup da bunu duymadın? How could it be that you didn´t hear about this?
nesil
kuşak
kök
ırk
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.