Türkçe  Türkçe » Türkçe  Türkçe
  • Türkçe kirik

    Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Bıçak.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Ördek yavrusu.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Boza yakın renk.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    1. Kısa kılçıklı, başağı dört köşeli buğday. 2. Kılçıksız, toparlak buğday.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Sincap.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    1.bk. kırık (X). 2. Kulakları kısa, beyaz benekli oğlak, keçi. 3. Kılsız keçi, yapağısız koyun.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Bağ budama bıçağı.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Deli, ahmak.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    İnatçı.

  • Türkçe Kırık

    Türkçe

    Yerleşim Yeri İsimleri


    Erzurum ili, Horasan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  • Türkçe

    Yerleşim Yeri İsimleri


    Erzurum ili, Kırık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  • Türkçe

    Yerleşim Yeri İsimleri


    Kastamonu ili, Kuzyaka bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  • Türkçe

    Yerleşim Yeri İsimleri


    Kütahya ili, Domaniç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  • Türkçe

    Yerleşim Yeri İsimleri


  • Türkçe

    Yerleşim Yeri İsimleri


    Düzce ili, Yığılca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  • Türkçe

    Teknik Terimler - Gereç


    Bingöl ili, Yenibaşak bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  • Türkçe kırik

    Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Kılçıksız buğday : Bugün bir kilo kırik aldım.

  • Türkçe kırık

    Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Döveni boyunduruğa bağlayan ucu çengelli ağaç.

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    (I) a. 1. Kırılmış bir şeyden ayrılan parça: Cam kırığı. 2. Kemiğin bir etki ile kırılması: Kolunda kırık yok ama çıkık var. 3. Bir şeyin kırılan yeri: Bunun kırığı neresinde? 4. Kırıntı: Ekmek kırığı. 5. Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. 6. sf. Kırılmış olan: “Kırık pencereden ay, ışığını donduran bir soğuklukla odaya akıyor.” -H. E. Adıvar. 7. sf. Melez: Kırık tazı. 8. sf. Tam nota göre düşük olan (not): Üç dersten kırığı var. Kırık not. 9. sf. Saf renkten hafif uzaklaşmış: Kırık beyaz. 10. sf. mec. Gücenmiş, üzgün: “Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış.” -B. Necatigil.

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    (II) a. hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın.

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    (III) a. jeol. Fay.

  • Türkçe

    Madencilik Terimleri Kılavuzu


  • Türkçe

    Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu


    bk. çatlak.

  • Türkçe

    Tarama Sözlüğü


    Çapkın

  • Türkçe

    Tıp Terimleri Kılavuzu


  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Eşek yavrusu, sıpa.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Şıklığa özenen, gösteriş çabasında olan

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    1. Kadının yasalara ve törelere aykırı olarak ilgi kurduğu erkek sevgili : Kadını kırığı ile gezerken yakalamışlar. 2. Yolsuz birleşmelerde arabulucu erkek : Karıyı kafeslemek için kırığını bulmak gerek. 3. Cinsi sapık. 4. Hafif, hoppa : Şu kız pek kırık.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Ormandan açılmış tarla.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Döküntü, fena tütün.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Çıkmaz yol.

  • Türkçe

    Coğrafya Terimleri Sözlüğü


    Daha önce sıkışık, sertleşmiş katmanların dikey doğrultuda yer değiştirmeleri sonunda yer yer kırılmaları ve bir kırılma düzlemi boyunca kayıp çökmeleriyle oluşan yer biçimi.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Bir çeşit kılçıksız başaklı buğday.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Ufak kulaklı kara keçi.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Yol kesen.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    1. Küçük çömlek. 2. İbrik.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Ot, çalı biçmek için kullanılan küçük orak.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Yanılgı, kusur, suç : Çok söylenme kırıklarını birer birer açarım ha.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Su oluğu : Değirmenin kırıklarından su akmıyor.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Ufalanmış pirinç : Bana çorba için biraz kırık versene.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Kanı karışık, melez.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Kadınların evlilik dışı ilgi kurduğu erkek sevgili.

  • Türkçe

    Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü


    Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulması, fraktür.

  • Türkçe

    Yerbilim Terimleri Sözlüğü


    Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması.

  • Türkçe

    Zanaat Terimleri Sözlüğü


    Kırık leblebi. (*Güdül -Ankara)

Türkçe  Türkçe » İngilizce  İngilizce
  • Türkçe kırık

    İngilizce

    1. broken, 2. hybrid; mongrel; of mixed race. 3. broken piece. 4. med. fracture, break. 5. geol. fault. 6. cracked grain. 7. failing grade. 8. backgammon piece put out of play. 9. offended, hurt. –– almak to get a failing grade. –– dökük 1. broken or worn-out (furniture). 2. broken or worn-out piece of furniture. 3. broken, disjointed, incoherent (language). –– ışın refracted ray. –– not/numara failing grade. –– tahtası med. splint. –– vermek /a/ to give (a student) a failing grade.

  • İngilizce

    (ADJ.)
    broken, fractured, cracked, split

  • İngilizce

    (N.)
    break, fracture

  • İngilizce

    broken; cracked; mongrel, hybrid; offended, hurt, resentful; break, fracture; fragment; fault; bad mark, fail

Türkçe  Türkçe » Almanca  Almanca
  • Türkçe kırık

    Almanca

    Bruch m; Riß m; Scherbe f; gerissen; kaputt

  • Almanca

    gebrochen, zerbrochen, zerschlagen, kaputt; r Bruch.

  • Almanca

    entzwei, kaputt; Bruch [der], Bruchstück [das], Scherbe [die]

  • Almanca

    gebrochen, zerbrochen, zerschlagen, kaputt; Bruch

Türkçe  Türkçe » Fransızca  Fransızca
  • Türkçe kırık

    Fransızca

    brisé/e, cassé/e

  • Fransızca

    cassé, cassure, fracture

Türkçe  Türkçe » Yunanca  Yunanca
  • Türkçe kırık

    Yunanca

    επίθ. σπασμένος

Türkçe  Türkçe » Kazakça  Kazakça
  • Türkçe kırık

    Kazakça

    qïrağan

  • Kazakça

    sınıq

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.