gibi ne demek?

İngilizce

like, such ... as, such as; as; as if, as though; kind of; (zaman) about, around

İngilizce

like, wise

İngilizce

(Pron.)
as

İngilizce

(Prep.)
like, such as

İngilizce

(ADV.)
like, as, kind of, something like, in the fashion

İngilizce

(ADJ.)
like

İngilizce

1. like: çocuk gibi like a child. 2. as if, as though: Sanki kıtlık olacakmış gibi yiyecek depo ediyorlar. They´re storing food as if there is going to be a famine. 3. like, as: Dediğim gibi yap. Do as I say. 4. as befits: ınsan gibi davranmalısın. You should behave as befits a human being. 5. (after a predicate) almost, nearly, somewhat: Bugün ateşim yok gibi. Today I have almost no fever. 6. as soon as: Yemeği yediği gibi sofradan kalktı. He got up from the table as soon as he finished eating. ––ler likes: onun gibiler the likes of him. ––lerden 1. as if to say: ıyi ettin gibilerden göz kırptı. He winked as if he wanted to say, “You did well.” 2. along/on the lines of: silahlanma yarışı durdurulmalıdır, gibilerden bir makale an article along the lines of “The arms race should be stopped!” –– gelmek /a/ to seem to (one), appear to (one): Bu iş bitmez gibi geliyor bana! It seems to me that this job will never end! –– olmak to be as though: Ameliyattan sonra yeniden doğmuş gibi oldum. After the operation it was as though I had been reborn. –– yapmak to pretend (to do something): Babası odaya girince ders çalışır gibi yaptı. When his father entered the room, he pretended to be studying.

Kazakça

sïyaqtı

Kazakça

#NAME?

Japonca

goro

Lehçe

jako

Lehçe

jak

Lehçe

gdy

Azerice

kimi

Fransızca

comme

Fransızca

comme, tel que, à l'instard de, à la manière de, de même que, quasi

Almanca

wie, gleich, ähnlich; alsob

Almanca

wie; als

Almanca

wie, gleich, ähnlich; alsob.

Türkçe

edat
 
1 .    ...-e benzer:
       "İn cin, uyanmadan denizin üstü boş gibidir."- H. Taner.  
2 .  zarf  O anda, tam o sırada, hemen arkasından.  
3 .    İmişçesine, benzer biçimde:
       "Bu sade dekor, ölümün manzarasını ulvî bir tablo gibi güzelleştirmiştir."- O. S. Orhon.  
4 .    ...-e yakışır biçimde.


   

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

gibi gelmek
gibi olmak
gibi yapmak

Türkçe

Zanaat Terimleri Sözlüğü

(II) Saban okunun ökçeye girdiği oyuk. (Yeşilköy *Gelendost -Isparta)

Türkçe

Zanaat Terimleri Sözlüğü

(I) Dolap mandalı. (Gürağaç *Tavşanlı -Kütahya)

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Gibi, bk. kimi, kimin

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

Gibi

Türkçe

Güncel Türkçe Sözlük

e. 1. -e benzer: “Bu göz alabildiğine düzlük, sinsi bir bataklık gibidir.” -A. Erhat. 2. zf. O anda, tam o sırada, hemen arkasından: Haberi aldığı gibi yola çıktı. 3. zf. İmişçesine, benzer biçimde: “Bu sade dekor, ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmiştir.” -O. S. Orhon. 4. zf. -e yakışır biçimde: İnsan gibi davrandı.

Türkçe

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

1. Örümcek. 2. Kene.