Türkçe
yarıTürkçe
isim
1 . Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf:
"Ödeneğin aylık tutarı en yüksek devlet memurunun almakta olduğu miktar, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz."- Anayasa.
"Ziyafet neşe içinde gece yarısına kadar sürdü."- R. H. Karay.
2 . sıfat (bir şeyin) Yarısı kadar olan, yarım olan.
3 . zarf Gereğinden az, tam olmayarak:
"Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilâve ediyor."- A. İlhan.
4 . isim Futbolda 45 dakikalık her iki dönemden biri.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yarıda kalmakBirleşik Sözler
yarı açık ceza eviTürkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Tarama Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
yariTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
yâriTürkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
YârîTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
yârîTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
yarıİngilizce
1. half of the, half the: Öğrencilerin yarısı geldi. Half of the students have come. gece yarısı midnight. 2. half of, mid-: Yarı ömrüm bitti. Half of my life is over. Yarı yolda kaldık. We were left stranded in the middle of our journey. yarı gece midnight. yarı yün yarı poliyester bir kazak a sweater that´s half wool and half polyester. 3. sports half time, the half. 4. halfway, half, only partially: yarı açık half open. Yarı anladı. He halfway understood. yarı pişmiş et underdone meat. yarı cahil semiliterate. yarı göçebe seminomadic/ seminomad. yarı resmi semiofficial. –– belden aşağı below the waist, from the waist down. –– belden yukarı above the waist, from the waist up. ––da bırakmak /ı/ to leave off (doing something) when one has completed only half of it, stop doing (a job) when one is in the middle of it. –– buçuk 1. piddling, trifling, trivial. 2. poor, sorry, third-rate, two-bit, crummy. –– çekili bayrak flag flying at half mast. –– fiyatına at half price, at half the usual price, half-price. –– inme path. hemiplegia. ––da kalmak to be left half finished, be left half done. –– yarıya 1. halfway, half. 2. in half, equally, fifty-fifty. –– yolda bırakmak /ı/ to leave (someone) in the lurch, leave (someone) high and dry.
İngilizce
(ADJ.)
half
İngilizce
(ADV.)
half, quasi
İngilizce
(N.)
half, moiety
İngilizce
(Pref.)
meta, part, quasi, semi, hemi
İngilizce
half
Türkçe
yarıAlmanca
Hälfte f; halb
Almanca
e Hälfte.
Almanca
halb; Hälfte [die]
Almanca
Hälfte
Türkçe
yarıFransızca
moitié [la]
Fransızca
moitié
Türkçe
yarıAzerice
yarı
Türkçe
yarıLehçe
połowa
Lehçe
pół
Türkçe
yarıJaponca
han
Türkçe
yarıKazakça
jarım
Kazakça
jartı
Azerice
yarıTürkçe
yarı
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.