Türkçe
yağTürkçe
isim
1 . Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde:
"Yağ gelen yerden bal esirgenmez."- Atasözü.
"Kötü yağlarla yaptıkları börekten şişmanlamış, iyi insanlar."- S. F. Abasıyanık.
2 . Vazelin, mazot gibi fizik nitelikleriyle yağları andıran ve sanayide kullanılan mineral madde:
"Yağı tükenmiş motor gibi duraklamış, kalmıştı."- E. E. Talu.
3 . Vücudun, atılması gereken amonyak, üre gibi bazı maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde.
4 . Itırlı bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yağa bala batırmakBirleşik Sözler
yağ beziTürkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Türkçe
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri
Türkçe
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
yagTürkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
yağİngilizce
1. oil; fat; grease; tallow; suet. 2. (cooking) oil; shortening; grease; fat; lard; butter; margarine, oleo, oleomargarine. 3. auto. motor oil; lubricating grease. –– asitleri chem. fatty acids. –– bağlamak 1. to get fat. 2. (for oil, fat, or grease floating on a surface) to congeal. ––a bala batırmak /ı/ to wine and dine (someone) lavishly. –– bal olsun. I hope you enjoy(ed) it (said to someone eating or drinking). –– basınçölçeri/–– basınç manometresi oil gauge (pressure gauge for oil). –– basmak 1. /a/ to fill (a container) with fat, grease, or butter. 2. to get fat. –– çekmek /a/ to flatter, butter up; to lay it on. –– çubuğu auto. dipstick. –– gibi gitmek/kaymak (for a vehicle) to ride smoothly, have a smooth ride. ––dan kıl çeker gibi with the greatest of ease, as easy as taking candy from a baby, as easy as falling off a log, as easy as one-two-three. –– kutusu mech. crankcase. –– süzgeci auto. oil filter. –– tulumu very fat person, tub of lard. –– yedirmek /a/ to rub oil into (something), oil.
İngilizce
(ADJ.)
adipose
İngilizce
(N.)
fat, grease, oil, slush, tallow
İngilizce
oil; fat; grease; lubricant; ointment; mineral/vegetable oil; attar, essential oil; flattery, blarney
Türkçe
yağAlmanca
Fett n; Öl n
Almanca
s Fett; s Öl; e Schmiere.
Almanca
Öl [das]; Fett [das]; Schmiere [die]
Almanca
Fett; Öl; Schmiere
Türkçe
yağFransızca
graisse [la]
Fransızca
graisse, huile
Türkçe
yağAzerice
yağ
Türkçe
yağLehçe
olej
Lehçe
olejek
Lehçe
olejny
Lehçe
oliwa
Türkçe
yağYunanca
(το) λάδι
Türkçe
yağArnavutça
vaj
Türkçe
yağKazakça
jaw
Kazakça
may
Azerice
yağTürkçe
yağ
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.