Türkçe
takmakTürkçe
(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)
1 . Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek:
"Gözlüğünü takıp masaya eğildi."- R. H. Karay.
2 . (takı için) Vermek, armağan etmek.
3 . (ad, lâkap) Koymak:
"Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor."- H. Taner.
4 . Kuşanmak.
5 . argo söz (olumsuz biçimde) Önemsememek, önemli saymamak, değer vermemek.
6 . argo söz Borç bırakmak:
"Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu."- P. Safa.
7 . mecaz, teklifsiz konuşmada Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
8 . (arka, art ve peş gibi kelimeleri tümleç alarak) Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek:
"Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar."- Y. Z. Ortaç.
9 . (-den durum kiyle kullanılan fiil, -de durum ekiyle kullanılan fiil), argo söz Sınavını başaramamak.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
takıp takıştırmakTürkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Türkçe
TakmakTürkçe
Yerleşim Yeri İsimleri
Türkçe
Yerleşim Yeri İsimleri
Türkçe
takmakİngilizce
1. /ı/ to attach, fasten, affix, put (something) on; to pin (something) to; to hang (something) on. 2. /a/ to pick on, single (someone) out for harassment. 3. /a, ı/ to give (a name) to. 4. /a, ı/ to do or diddle (someone) out of (a certain amount of money). 5. /dan/ school slang to fail, flunk. takıp takıştırmak to deck oneself out in jewelry.
İngilizce
(V.)
affix, fixate, attach, fix, stick, hook, set, wear, bother, hang, hang on, hitch, infix, snag
İngilizce
to attach; to affix; to fasten, to hitch; to set; to put on; to wear, to put sth on; to give (a name, nickname, etc.); to incur, not to pay (debts); to have it in for sb, to have a down on (sb), to make a dead set at (sb); to care, to give a damn/shit; to
Türkçe
takmakAlmanca
anbringen; anhängen; anmachen; anstecken; einlegen;
einsetzen; hängen; montieren
Almanca
montieren.
Almanca
tragen, anbringen, anhängen, aufstellen, einbauen, einsetzen, montieren, setzen, umbinden, umlegen
Almanca
aufhängen, anhängen, befestigen; einsetzen; aufsetzen; anlegen, anstecken; montieren
Türkçe
takmakFransızca
accrocher, ceindre, garnir, mettre, monter, porter
Fransızca
attacher, brancher, poser
Türkçe
takmakYunanca
(sapka takmak) φορώ / βάζω καπέλο, (kravat takmak) φορώ / βάζω γραβάτα
Türkçe
takmakKazakça
buraw
Kazakça
ilw
Kazakça
tağw
Kazakça
tirkew
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.