Türkçe
şuTürkçe
zamir, sıfat
1 . Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı belirten gösterme sıfatı:
"Masanın üstünde şu mektubu buldu"- M. Ş. Esendal.
2 . zamir Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan gösterme zamiri.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
şu günlerde (veya sırada)Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
suTürkçe
Coğrafya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Türkçe
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
SuTürkçe
Kişi Adları Sözlüğü
Türkçe
süTürkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
SüTürkçe
Kişi Adları Sözlüğü
Türkçe
sûTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
suİngilizce
-yu 1. water. 2. juice. 3. sap. 4. body of water; stream; river; lake; sea. 5. broth; gravy. 6. temper (of steel). 7. embroidery running pattern. (...) ––larında about, around: saat altı sularında around six o´clock. elli sularında about fifty years old. –– almak 1. to leak, admit water. 2. (for a boat) to leak, take in water. ––yunu almak /ın/ to drain the water from (cooked vegetables). –– arkı irrigation ditch. ––da balık satmak to make an empty promise. –– basmak /ı/ for water to flood (a place). –– baskını flood. ––yun başı 1. source, spring, fountain. 2. place from which one gains the greatest profits or benefits. 3. person who holds the greatest authority and bears the greatest responsibility. ––yu baştan/başından kesmek to tackle a problem at its root. –– birikintisi puddle. ––da boğulmak to be drowned. ––ya boğulmak to be flooded with water. –– bölümü çizgisi geog. watershed, water parting. ––yu bulandırmak to throw a monkey wrench into something that´s going well. –– cenderesi hydraulic press. –– çarpmak /a/ to give (one´s face) a quick, splashy wash. –– çekmek 1. to draw water (from a well or cistern). 2. to absorb water. ––yunu çekmek 1. for the liquid in (something being cooked) to boil away. 2. (for money) to be spent, run out. ––yu çekilmiş değirmene dönmek 1. (for a place) to become as silent as a tomb, become like a morgue. 2. to become completely useless. ––dan çıkmış balığa dönmek to be in a daze, not to know what to do or which way to turn. –– değirmeni water mill. –– dökmek to urinate, pass water, make water. –– dökünmek to take a quick bath (by dousing oneself with water). ––ya düşmek 1. to fail, come to nothing. 2. to fall into the water. –– etmek/yapmak (for a ship) to leak, take in water. ––dan geçirmek /ı/ 1. to wash (laundry) quickly and carelessly. 2. to rinse (laundry). –– gibi 1. like water. 2. easily, smoothly. 3. fluently. –– gibi akmak 1. (for time) to pass very quickly. 2. /a/ (for money) to be made by (a person or place) in great quantities. –– gibi aziz ol! Thank you very much indeed (for bringing me water to drink)! –– gibi bilmek /ı/ to know (something) perfectly, have (something) down pat. –– gibi ezberlemek /ı/ to memorize (something) perfectly. –– gibi gitmek (for money) to be spent like water. –– gibi okumak /ı/ to read quickly and faultlessly. –– gibi terlemek to sweat heavily. ––yuna/––yunca gitmek /ın/ not to go counter to (someone); not to cross (someone), to comply with (someone´s) wishes. ––yu görmeden paçaları sıvamak to count one´s chickens before they´re hatched. –– (yüzü) görmemiş very dirty (face, hands). ––ya göstermek /ı/ to give (something) a quick wash. –– götürmez indisputable. –– götürür yeri olmamak /ın/ for there to be nothing more to be said about (a matter). ––ya götürür, susuz getirir. colloq. He´s a master hoodwinker. –– içene yılan bile dokunmaz. proverb It´s wrong to attack a person while he´s drinking water, even if he is one´s enemy. –– içinde easily, at least. –– içinde kalmak to sweat heavily, sweat buckets. –– içmek gibi very easy, as easy as taking candy from a baby. –– kaçırmak 1. to leak. 2. slang to annoy, bother, give someone a headache. –– kaldırmak (for something being cooked) to absorb water. –– kapmak (for a wound) to get infected, fester. ––lar kararmak to get dark (in the evening). –– katılmamış real, in every sense of the word, through and through. ––yu kesilmiş değirmene dönmek (for a place) to get quiet, for all noise (in a place) to cease. –– kesimi naut. draft line; water line. ––yu kesiyor. It´s so blunt it won´t cut anything (said of a knife). –– kesmek to become very watery; to ooze a lot of water or juice. –– kireci hydraulic lime. –– korkusu hydrophobia, morbid dread of water. –– koyuvermek 1. (for something) to ooze a lot of water (while being cooked). 2. slang to become impudent, overstep the mark, spoil the fun by going too far. –– küçüğün, söz/sofra büyüğün. proverb At mealtime the children should be the ones who get water
İngilizce
(ADJ.)
water, aquatic, aqueous
İngilizce
(N.)
water, aqua, juice, bourne, bourn, hydric oxide, adam's ale
İngilizce
(Pref.)
hydro
İngilizce
water; juice; sap; broth; stream, brook; aquatic
Türkçe
şuİngilizce
-nu this; that. ––na bak! Just look at him! (said belittlingly). ––nu bunu bilmem! colloq. But me no buts!/I´m not accepting any excuses! ––ndan bundan konuşmak to talk of this and that. –– günlerde 1. in the near future, any day now. 2. in these days: in those days. –– halde 1. In that case .../If that´s the case .... 2. therefore. –– kadar ki only, but (used to introduce a remark or a sentence). ––nun şurası colloq. that place over there; this place right here. ––nun şurasında colloq. just, only: şunun şurasında Ramazan´a iki gün kaldı. There are only two days to go before Ramazan begins. –– var ki only, however, and yet (used to introduce a remark or a sentence).
İngilizce
(Conj.)
that
İngilizce
(Pron.)
that
İngilizce
that, this; that one
Türkçe
suAlmanca
s Nilpferd.
Almanca
Wasser [das], Gewässer [das]
Almanca
Wasser; Nebenfluss; Staft
Türkçe
şuAlmanca
in diesem Augenblick; momentan.
Almanca
diese, dieser, dieses; der da, die da, das da
Almanca
jener, jene, jenes
Türkçe
suFransızca
eau [la]; (sýkýlarak çýkarýlan) jus [le]
Fransızca
eau
Türkçe
şuFransızca
ce, ceci, cela, celle, celui, cette, celui-ci, celui-là
Fransızca
ce, celui-là
Türkçe
şuAzerice
bu
Türkçe
suAzerice
su
Türkçe
suFlemenkçe
water
Türkçe
suLehçe
woda
Türkçe
şuLehçe
ów
Lehçe
tamten
Türkçe
suYunanca
(το) νερό, (ο) χυμός
Türkçe
suJaponca
mizu
Türkçe
suArnavutça
ujë
Türkçe
şuArnavutça
këtë
Türkçe
şuKazakça
sol
Türkçe
suKazakça
sw
Azerice
suTürkçe
su
Fransızca
suTürkçe
[le] bilgi
İtalyanca
suTürkçe
avv. yukarı, yukarıya, yukarıda, üstte.
Japonca
suTürkçe
sirke
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.