saç ne demek? saç nedir? saç anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      sac

      Türkçe

      isim
       
      1 .    Yassı demir çelik ürünü.  
      2 .    Bu nesneden yapılmış dışbükey pişirme aracı:
             "Esmer, sacda pişirilmiş bir somun ekmeği, eliyle parçalayıp sofradakilerin önüne dağıttı."- N. Cumalı.  
      3 .    Sacdan yapılmış olan:
             "Yüksek bir kahve masası, üstünde minimini bir sac soba."- R. N. Güntekin.

      Birleşik Sözler

      sacayağı
      sacayak
      sac böreği
      sac ekmeği
      sac kavurması
      sac kebabı    

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. Yassı demir çelik ürünü. 2. sf. Bu üründen yapılan: “İskenderunda evimize taşındığımız günlerde sac sobamıza elden düşme borular alınmıştı.” -A. Kutlu. 3. Bu nesneden yapılmış, üzerinde yufka yapılan dışbükey pişirme aracı: “Esmer, sacda pişirilmiş bir somun ekmeği, eliyle parçalayıp sofradakilerin önüne dağıttı.” -N. Cumalı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Saç, ekmek sacı

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Sac, üzerinde ekmek pişirilen metal levha

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Saç, demir levha

    • Türkçe

      Osmanlıca


      Hint vilâyetinde yetişen siyah ve büyük cins bir ağaç. * Geniş, yuvarlak libas. (Araplar giyerler

    • Türkçe

      saç

      Türkçe

      Biyoloji Terimleri Sözlüğü


      1. Kafatasının derisi üzerinde uzayan kıllara verilen özel ad. 2. Tüy. 3. Kıl.

    • Türkçe

      Divanü Lügatit-Türk


      saç (baştaki)

    • Türkçe

      Divanü Lügatit-Türk


      tava

    • Türkçe

      Gökbilim Terimleri Sözlüğü


      bk. kuyruklu yıldız saçı.

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. Baş derisini kaplayan kıllar: ?Kendisini son kez gördüğümde babamın saçları nasıl beyazsa ilk kez gördüğümde de bembeyazdı.? -A. Ağaoğlu.

    • Türkçe

      Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü


      Genellikle, kalınlığı 1 cmden çok ve genişliği de 30 cm den az olmayan ince, uzun metal parça.

    • Türkçe

      Tarım Terimleri


    • Türkçe

      Tıp Terimleri Kılavuzu


    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1.Düğünde erkek evinden kız evine gönderilen yiyecekler. 2.Düğünde güveyin babasının verdiği para, bahşiş.

    • Türkçe

      Zanaat Terimleri Sözlüğü


      Üzerinde ekmek ya da yufka pişirilen yuvarlak saç. (Erenköy, İnönü -Eskişehir)

    • Türkçe

      Zooloji Terimleri Sözlüğü


      1. Kafatasının derisi üzerinde uzayan tüylere verilen özel bir ad,2. Tüy. bk. kıl.

    • Türkçe

      Sac

      Türkçe

      Osmanlıca


      Hint vilâyetinde yetişen siyah ve büyük cins bir ağaç. * Geniş, yuvarlak libas. (Araplar giyerler)

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      sac

      İngilizce

      -cı see saç, -cı/-çı.

    • İngilizce

      sheet iron, sheet metal; made of sheet iron

    • Türkçe

      saç

      İngilizce

      -çı hair (on a person´s head). –– ağartmak /da/ to work on (something) for a long time. ––ına ak düşmek 1. to begin to go gray, begin to get gray-headed. 2. to be getting on in years. ––ın ak mı, kara mı, önüne düşünce görürsün. proverb Don´t bother to ask others about it; you´ll learn it yourself soon enough. ––ı başı ağarmak to grow old. ––ına başına/sakalına bakmadan (doing something) without considering that such a thing might not befit his gray hairs (his advanced age). ––ından başından utanmak to be ashamed to do something disgraceful because of one´s advanced age. ––ını başını yolmak to tear one´s hair, beat one´s breast (from grief). –– biçimi hairdo, hair style. ––ı bitmedik yetim child who is orphaned while he´s yet a tiny baby. –– boyası hair dye. ––larımı değirmende ağartmadım. colloq. Don´t think that I know nothing about life: I´ve lived a long time and seen a lot. –– dökülümü med. baldness, alopecia. ––ları iki türlü olmak to get old. ––ını kestirmek to have one´s hair cut; /a/ to have (someone) cut one´s hair. –– kurutucusu hair drier. –– saça (baş başa) gelmek (for women) to begin to fight with each other. –– sakal ağartmak /da/ to work on (something) for a long time. –– sakal birbirine karışmış (someone) whose hair and beard are long and unkempt; (someone) who looks very unkempt. ––ını süpürge etmek /a/ (for a woman) to work hard to serve and please (someone). –– teli (a) hair. ––ı uzun colloq. (a) woman. ––ı uzun aklı kısa colloq. (a) woman. ––ını yaptırmak (for a woman) to have her hair done; /a/ to have (someone) do her hair.

    • İngilizce

      (N.)
      hair, sheet iron, sheet metal, tin plate

    • İngilizce

      hair

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      sac

      Almanca

      s Eisenblech.

    • Almanca

      Blech [das]

    • Almanca

      Eisenblech

    • Türkçe

      saç

      Almanca

      s Haar.

    • Almanca

      Haar [das]

    • Almanca

      Haar

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      sac

      Fransızca

      tôle [la]

    • Fransızca

      tôle

    • Türkçe

      saç

      Fransızca

      cheveu [le]; chevelure [la]

    • Fransızca

      cheveu, tôle

Türkçe  Türkçe » Azerice Azerice
    • Türkçe

      saç

      Azerice

      saç

Türkçe  Türkçe » Lehçe Lehçe
    • Türkçe

      saç

      Lehçe

      włos

Türkçe  Türkçe » Japonca Japonca
    • Türkçe

      saç

      Japonca

      kami

Türkçe  Türkçe » Arnavutça Arnavutça
    • Türkçe

      saç

      Arnavutça

      1. flokët
      2. flok

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      sac

      Kazakça

      qañıltır

    • Kazakça

      tabaq temir

    • Türkçe

      saç

      Kazakça

      şaş

İngilizce  İngilizce » İngilizce İngilizce
    • İngilizce

      Sac

      İngilizce

      n. North American Indians who formerly occupied lands in Wisconsin Illinois and Iowa (USA); member of these North American Indian people (also Sauk)

    • İngilizce

      n. Algonquian language spoken by the Sauk Indians (also Sauk)

    • İngilizce

      sac

      İngilizce

      n. pouch or bag-like structure in an animal or plant (often containing liquid)

İngilizce  İngilizce » Türkçe Türkçe
    • İngilizce

      sac

      Türkçe

      (N.)
      kese [biy.], dolmakalem pompası

    • Türkçe

      kese

    • Türkçe

      Biyoloji Terimleri


      kese

    • Türkçe

      kese (biy.)

Azerice  Azerice » Türkçe Türkçe
    • Azerice

      saç

      Türkçe

      saç

Fransızca  Fransızca » Türkçe Türkçe
    • Fransızca

      sac

      Türkçe

      çanta, çuval, heybe, torba

    • Türkçe

      [le] torba; çuval; kese; asker çantası; yağmalama

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.