Türkçe
ŞiraTürkçe
Hukuk Terimleri
Türkçe
Osmanlıca
Türkçe
sıraTürkçe
isim
1 . Bir çizgi üzerinde yan yana veya art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi:
"Şehir esnafı şekercisinden tutun da, berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar."- S. F. Abasıyanık.
2 . isim Bu biçimdeki topluluğun durumu.
3 . isim Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu.
4 . isim Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman:
"Bu sırada, elinde paketiyle gelen Mustafa Efendi yaklaştı."- M. Ş. Esendal.
5 . isim Üzerinde birkaç kişinin yer almasına yarar tahtadan oturacak yer:
"Oturacak yerler tahta sıralardan olur."- S. Birsel.
6 . isim Dershane, meclis gibi yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılmış olan mobilya.
7 . isim Düzen.
8 . sıfat Sıra durumunda olan, sıra oluşturan.
9 . isim Sıra kelimesi ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kurar ve ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde, anlamlarında kullanılır.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sıra olmakBirleşik Sözler
sıradağTürkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Bilişim Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Eğitim Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Tıp Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Uygulayım Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Yumrukoyunu Terimleri Sözlüğü
Türkçe
şıraTürkçe
isim (şı'ra) Farsça şire
1 . Henüz mayalanmamış üzüm suyu.
2 . Bazı meyve ve sebzelerin özlerine verilen ad.
3 . argo söz Süzülmüş afyon.
Birleşik Sözler
şıraölçerTürkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
siraTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
sirâTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
şiraTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Osmanlıca
Türkçe
şirâTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
sıraİngilizce
1. row; line; queue; file. 2. order, sequence. 3. turn: Sıra sende. It´s your turn. 4. the right time to ...: şimdi denize girmenin tam sırası. Now´s just the right time for a dip in the sea. şimdi sırası değil. This isn´t the right time. 5. point, moment, time: O sırada öğretmen geldi. At that point the teacher came in. Çiçekleri suladığım sırada telefon çaldı. The telephone rang while I was watering the flowers. 6. bench. 7. desk (in a school classroom). 8. (things) placed in a row: sıra ağaçlar trees planted in a row. 9. of all shapes and sizes: sıra portakalı oranges of all shapes and sizes. ––dan ordinary; middling, mediocre, run-of-the-mill. ––sında 1. at the right time, when the time is ripe. 2. in the course of, during: ders sırasında during the lesson. ––sıyla 1. (doing something) at the right time. 2. sequentially, in sequence, in order, respectively: Bahriye ile Fahriye, sırasıyla altmış ve yetmiş yaşlarındadır. Bahriye and Fahriye are respectively sixty and seventy years old. ––yla each in turn; one by one. ––sını beklemek to wait one´s turn. –– dayağı beating given to each person in a group in turn. –– evler row houses, terrace. (adam/insan) ––sına geçmek to be regarded as a decent person (when he is actually a complete scoundrel). ––sı gelmişken Now that the time seems ripe ...: Sırası gelmişken bunu yapalım. Let´s do this, now that the time seems ripe. ––sına/––sını getirmek to find a suitable opportunity. ––sına göre when it´s right or appropriate to do so: ınsan sırasına göre susmasını da bilmeli. A person should also know when he ought to keep quiet. –– gözetmek/kollamak to wait for a suitable moment. ––sını kaybetmek (for a baby) to get out of its normal routine of feeding and sleeping. ––ya koymak /ı/ to get (something) properly organized or arranged. ––sına koymak /ı/ to regard (someone) as being in (a certain) category. –– malı 1. run-of-the-mill, middling, mediocre (things). 2. run-of-the-mill things. –– sayı sıfatı gram. ordinal number. –– sıra row upon row of: sıra sıra çamlar row upon row of pines. –– sütunlar arch. colonnade.
İngilizce
(ADJ.)
ordinal
İngilizce
(N.)
line, queue, linage, order, row, series, file, rank, sequence, turn, bench, alignment, arrangement, array, form, occasion, place, progression, range, settle, slot, spell, succession, tier, train
İngilizce
queue, line, file; order, sequence; turn; (oyunda) go; regularity; right time, occasion; desk, bench
Türkçe
şıraİngilizce
1. grape must, very slightly fermented grape juice. 2. slang filtered opium.
İngilizce
(N.)
must, grape juice
İngilizce
must, unfermented grape-juice
Türkçe
sıraAlmanca
Bank f; Linie f; Ordnung f; Reihe f; Reihenfolge f;
Schlange f
Almanca
e Reihe; e Reihenfolge.
Almanca
Anordnung [die], Bank [die], Flucht [die], Folge [die], Gelegenheit [die], Linie [die], Ordnung [die], Pult [das], Reihe [die], Schlange [die], Zeile [die]; Glied [das]
Almanca
Reihe; Reihenfolge
Türkçe
şıraAlmanca
e Dirne, e Hure.
Almanca
Most [der]
Almanca
Traubenmost
Türkçe
sıraFransızca
rangée [la], file [la], ordre [le], rang [le], suite [la], banc [le], cordon [le], queue [la], gradin [le], ligne [la], (masa\koltuk) travée [la]
Fransızca
banc, rang, tour
Türkçe
şıraFransızca
moût [le]
Türkçe
sıraAzerice
sıra
Türkçe
sıraLehçe
ława
Lehçe
ławka
Lehçe
ranga
Lehçe
rząd
Lehçe
stopień
Lehçe
szereg
Türkçe
sıraYunanca
(το) θρανίο
Türkçe
sıraJaponca
tsukue
Türkçe
sıraArnavutça
fron
Türkçe
şıraArnavutça
shirë rrushi (musht, rahani)
Türkçe
sıraKazakça
kezek
Kazakça
parta
Kazakça
qatar
Kazakça
ret
Kazakça
sap
Kazakça
tizbek
Türkçe
şıraKazakça
şırın
Azerice
sıraTürkçe
sıra
Kazakça
sıraTürkçe
bira
Kazakça
siräTürkçe
belki
Türkçe
galiba
Türkçe
herhâlde
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.