Kazakça  Kazakça » Türkçe  Türkçe
  • Kazakça söz

    Türkçe

    konuşma

  • Türkçe

    kelime

  • Türkçe

    lâfız

  • Türkçe

    nutuk

  • Türkçe

    rivayet

  • Türkçe

    söylenti

  • Türkçe

    söylev

  • Türkçe

    söz

  • Türkçe

    sözcük

  • Türkçe

    şayia

  • Türkçe

    tevatür

Türkçe  Türkçe » Lehçe  Lehçe
  • Türkçe söz

    Lehçe

    mowa

  • Lehçe

    słowo

  • Lehçe

    wyraz

Türkçe  Türkçe » Yunanca  Yunanca
  • Türkçe söz

    Yunanca

    (ο) λόγος

Türkçe  Türkçe » Japonca  Japonca
  • Türkçe söz

    Japonca

    yakusoku

Türkçe  Türkçe » Arnavutça  Arnavutça
  • Türkçe söz

    Arnavutça

    fjalë

Türkçe  Türkçe » Azerice  Azerice
  • Türkçe söz

    Azerice

    söz

Türkçe  Türkçe » Kazakça  Kazakça
  • Türkçe söz

    Kazakça

    söz

Türkçe  Türkçe » Türkçe  Türkçe
  • Türkçe söz

    Türkçe

    Yazın Terimleri Sözlüğü


    Eksiksiz ve kesin anlamlı tümce: "Çiçek açmıştır" tümcesinde birinci sözcük özne, ikinci sözcük yüklemdir. Sözün birçok çeşitleri vardır:. 1. yalın söz: [es. t. kelâm-ı basit]: Gelişigüzel söylenilen, yazılan söz. 2. yüksek söz: [es. t. kelâm-ı âli] Yüce bir konunun soylu düşünce, engin imge, derin duyguların sağlam ve içtenlikle anlatımı. 3. ılımlı söz: [es. t. kelâm-t makbul] Orta değerde anlatım. 4. tatlı söz: [es. t. kelâm-t latif] İnce süzcüklerle gönül açan anlatım. 5. kunt söz: [es. t. kelâm-ı metin] Anlamı iyice kavramış, tam yerine oturmuş sözcüklerden kurulmuş söz.

  • Türkçe

    Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü


    Sözcük veya sözcük dizisi.

  • Türkçe

    Divanü Lügatit-Türk


    söz

  • Türkçe

    Gramer Terimleri Sözlüğü


    Bir maksadı anlatmak üzere söylenen kelime veya kelimelerden oluşan dizi; toplumsal bir kurum olan dilin kişi tarafından özel olarak kullanılması.

  • Türkçe

    Güncel Türkçe Sözlük


    a. 1. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil. 2. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük. 3. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi: ?Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde.? -B. R. Eyuboğlu. 4. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti: Ortalıkta bir söz dolaşıyor. 5. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme: O, sözünde duran bir adamdır. 6. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte: Şarkının sözleri çok anlamlı.

  • Türkçe

    Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü


    Sinema/TV. Söyleşmelerde ya da söyleşmeler dışında kullanılan her çeşit sözcükten oluşan ses.

  • Türkçe

    Tıp Terimleri Kılavuzu


  • Türkçe

    Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu


    Azerbaycan Türkçesi: söz ~ nitğ; Türkmen Türkçesi: sözleyiş; Gagauz Türkçesi: söz; Özbek Türkçesi: nutq; Uygur Türkçesi: nutuq; Tatar Türkçesi: söyläm ~ söyläü; Başkurt Türkçesi: telmär; Kmk: söylew; Krç.-Malk.: sözsöleşiw; Nogay Türkçesi: söylew; Kazak Türkçesi: söz; Kırgız Türkçesi: süylöö ~ reç; Alt:: kuuçın-ermek;Hakas Türkçesi: çooh; Tuva Türkçesi: çugaa; Şor Türkçesi: çook; Rusça: reç

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    < ET söz: söz; dedikodu. || soz || söz kesmek: kararlaştırmak || söz olmak: dedikodu çıkmak || söz döşüren: makine bk. teyib

  • Türkçe

    isim
     
    1 .    Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelâm, kavil:
           "Adam, hiç fena adam değildi. Söz ve hareketleri gayet derli toplu idi."- R. N. Güntekin.
           "Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir."- Atasözü.  
    2 .    Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.  
    3 .    Bir konuyu yazılı olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi:
           "Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde."- B. R. Eyuboğlu.  
    4 .    Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.  
    5 .    Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.  
    6 .    Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.


       

    Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

    (bir şeyden) söz açmak
    söz almak
    söz anlayan beri gelsin
    söz arasında
    söz atmak
    söz ayağa düşmek
    söz bir, Allah bir
    söz çıkmak
    sözde kalmak
    söz dinlemek (veya söz tutmak)
    söz düşürmek
    söze atılmak
    söze başlamak
    söze karışmak
    söze son vermek
    (bir şeyden) söz etmek
    (bir şeyi) söz etmek
    söze yatmak
    (birine) söz geçirmek
    (birine) söz gelmek
    (birine) söz getirmek
    söz götürmek
    söz götürmez
    söz gümüşse sükût altındır
    söz kaldırmamak
    söz kesmek
    söz konusu olmak (veya söz konusu etmek)
    söz olmak
    söz sahibi olmak
    söz sırası
    söz sözü açmak
    söz tutmak
    sözü açılmak
    sözü ağzına tıkamak
    sözü ağzında bırakmak (veya sözü ağzından almak)
    sözü ağzında kalmak
    sözü bağlamak
    sözü çevirmek
    sözü dağıtmak
    sözü edilmek
    sözü geçmek
    sözü kesmek
    sözü mü olur?
    sözüm yabana (veya sözüm meclisten dışarı)
    sözün ardı boşa çıkmak
    sözünde durmak
    sözünden çıkmamak
    sözünden dönmek
    (bir kimsenin) sözüne gelmek
    sözünü bilmez
    sözünü esirgememek (veya sakınmamak)
    sözünü geri almak
    sözünü kesmek
    sözünün eri olmak
    (birinin) sözünü tutmak
    (kendi) sözünü tutmak
    sözünü (veya sözünüzü) balla kestim (veya kesiyorum)
    sözü sohbeti yerinde
    sözü tartmak
    sözü uzatmak
    sözü (veya lâfı) ağzında gevelemek
    söz vermek
    söz (veya lâf) altında kalmamak
    söz (veya lâf) aramızda
    (birine) söz (veya lâf) düşmemek
    söz (veya lâf) işitmek
    söz yok!

    Birleşik Sözler

    söz başı
    söz birliği
    söz bölüğü
    söz bölükleri
    söz cambazı
    söz cambazlığı
    söz dağarcığı
    söz dalaşı
    söz dizimi
    söz dizimsel
    söz düellosu
    söz ebesi
    söz ehli
    söz gelimi
    söz gelişi
    söz gösterisi
    söz karışıklığı
    söz kesimi
    söz konusu
    söz meydanı
    söz misali
    söz rüşveti
    söz sahibi
    söz temsili
    söz ustası
    sözüm ona
    sözün kısası
    sözüne sahip
    söz varlığı
    söz yarışı
    söz yazarı
    söz yitimi
    söz zinciri      

  • Türkçe soz

    Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Ağır, yavaş, hızı geçmiş.

  • Türkçe

    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


    Söz.

Türkçe  Türkçe » İngilizce  İngilizce
  • Türkçe söz

    İngilizce

    1. remark, utterance; expression; statement; word. 2. promise. 3. rumor. ––ü açılmak to be brought up in conversation, be mentioned, be spoken of. –– açmak /dan/ to bring (something) up in conversation. ––ü ağzında bırakmak /ın/ not to let (someone) finish what he´s saying. ––ü ağzına tıkamak /ın/ to squelch, silence. –– ağzından dirhemle çıkmak to be very taciturn, be very sparing in one´s speech. ––ü ağzında gevelemek not to come to the point, to beat around the bush. –– almak 1. to start to talk (after obtaining permission). 2. /dan/ to get a promise out of (someone). –– altında kalmamak to give as good as one gets (in an argument). –– anlamak to understand what one is told and act on it. –– anlamaz (someone) who refuses to understand what´s told him, who won´t listen to reason. –– anlayan beri gelsin. colloq. None of you understand me. –– aramızda .... Between you and me./Don´t tell anyone else. –– arasında in the course of the conversation. –– atmak /a/ 1. to make a rude remark about (someone) within his hearing. 2. to make an improper innuendo or suggestion to (a woman), proposition. ––e atılmak to enter a conversation suddenly, suddenly to come forth with some remarks. –– ayağa düşmek for a matter to be talked about by people who have no right to do so. ––ü bağlamak to conclude one´s remarks. ––ünü/––ünüzü balla kestim. colloq. Excuse me for interrupting you. ––ünü bilmek to speak tactfully. ––ünü bilmez tactless. –– bir, Allah bir. You can rely on me completely; I am a man of my word. –– bir etmek to unite with others (against someone or something). –– birliği etmek (for people) to agree beforehand as to what they will say or do; to agree to tell the same story or act in the same way. ––e boğmak /ı/ to drown (a subject) in a flood of words. ––ü çevirmek to change the subject. –– çıkmak for a piece of news to be going around/be bruited about. ––ünden çıkmamak /ın/ never to think of bucking (someone), never to think of going against (someone´s) wishes or orders. ––ü çiğnemek to beat around the bush. –– dağarcığı vocabulary. –– dinlemek to heed what one is told, follow advice. ––ünden dönmek to go back on one´s word. ––ünde durmak to keep one´s word. –– düşmemek /a/ to have no right to voice an opinion. –– ebesi 1. garrulous, talkative. 2. quick at repartee. –– ehli eloquent (person). –– eri 1. eloquent (person). 2. (someone) who knows how to talk people into doing what he wants. ––ünün eri man of his word; woman of her word. ––ünü esirgememek to be very plainspoken, not to mince words, to call a spade a spade. –– etmek /dan/ to talk about (someone, something). ––ünü etmek /ın/ to talk about (something). ––ü geçen the aforementioned, the aforesaid (person, thing). –– geçirmek /a/ to make (someone) do what one says. ––ü geçmek 1. to be influential. 2. to be mentioned, be spoken of. –– gelmek /a/ to be the object of criticism, be criticized. ––üne gelmek /ın/ to come round to (someone´s) point of view, finally to agree that (someone) is right. ––ünü geri almak 1. to take back what one has said (apologetically). 2. to withdraw one´s promise. –– getirmek /a/ to cause unfavorable comments to be made about. ––ü (bir şeye) getirmek to say (something) indirectly, say (something) in so many words. –– götürmez beyond doubt, indisputable. –– gümüşse sükût altındır. proverb Speech is silver, but silence is golden. –– işitmek to get a dressing down. –– kaldırmamak to be quick to retort to a slighting or insulting remark. ––de kalmak not to be carried out, not to be realized. –– kavafı garrulous, (someone) who´s a chatterbox. –– kesmek /a/ (for the bride´s family) to agree to give (their daughter) in marriage. ––ü kesmek to stop speaking in midsentence. ––ünü kesmek /ın/ to interrupt (someone who is speaking). ––ün kısası .... in short .../the long and the short of it is that .... –– konusu 1. person or thing being talked of. 2. (person, thing) being talked of, under consideration. –– konusu etmek /ı/ to discuss. –– konusu olma

  • İngilizce

    (ADJ.)
    wordy

  • İngilizce

    (int.)
    upon my word

  • İngilizce

    (N.)
    word, say, saying, expression, talk, term, verbalism, promise, faith, commitment, committal, statement, assurance, engagement, pledge, plight, sentence, spiel, vocable, voice

  • İngilizce

    word, remark; speech, talk; saying; rumour, gossip; promise, assurance, commitment; engagement

Türkçe  Türkçe » Almanca  Almanca
  • Türkçe söz

    Almanca

    mit sich redenlassen.

  • Almanca

    Wort [das], Ausspruch [der], Bemerkung [die], Rede [die], Versprechen [das], Zusage [die]

  • Almanca

    Wort

Türkçe  Türkçe » Fransızca  Fransızca
  • Türkçe söz

    Fransızca

    mot [le], parole [la], propos [le], discours [le], parlé [le], verbe [le]

  • Fransızca

    mot, parole

Azerice  Azerice » Türkçe  Türkçe
  • Azerice söz

    Türkçe

    söz

  • Türkçe

    kelime

  • Türkçe

    sözcük

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.