Türkçe
loşTürkçe
sıfat
1 . Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan:
"Yer yer sıvaları dökülmüş mezbele kokan loş bir antreden yürüdü."- H. R. Gürpınar.
"İçeriye doğru gittiler, loş bir köşede, küçük bir masaya yerleştiler."- H. E. Adıvar.
2 . Az ışık veren.
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Tıp Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
lösTürkçe
isim, jeoloji Almanca löss
En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık.
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
löşTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
loşİngilizce
dim, dark, murky.
İngilizce
(ADJ.)
dark, dusky, gloomy, obscure, shadowy, shady, dusk, somber, sombre
İngilizce
dim, gloomy, dusky, murky
Türkçe
lösİngilizce
geol. loess, löss.
İngilizce
(N.)
loess
İngilizce
loess
Türkçe
loşAlmanca
halbdunkel.
Almanca
dunkel
Almanca
halbdunkel
Türkçe
loşFransızca
sombre, ombreux/euse, douteux/euse
Türkçe
lösFransızca
loess [le]
Türkçe
loşFlemenkçe
halfdonker
Türkçe
loşArnavutça
i mugët, i errët, i venitur, gjysëmhjije, muzg
Türkçe
loşKazakça
ala köleñke
Kazakça
kömeski
Kazakça
qara köleñke
İngilizce
LOSİngilizce
direct line between the homing device on a missile and the targetLOS (Line of Sight)
İngilizce
Losİngilizce
n. the (Spanish)
Almanca
LosTürkçe
e {lo:s} s kura, çekiliş; piyango bileti, yazgı, talih.
Türkçe
[das] kader, kısmet, talih, alınyazısı; piyango bileti; kura
Türkçe
n l. kura 2. (Lotterie9) piyango bileti 3. (Schicksal) talih; kaza ve kader; akibet, mukadderat; alinyazisi; nasip, bäht, kismet, carkifeiek 4. (trauriges) karayazi 5. (Anteil) hisse, pay; das Große ^ büyük ikramiye; das — entscheiden lassen karan kuraya birakmak; Das ^ fiel auf ihn. Kura ona cikti. j-s ^ teilen aym akibete ducar olm.
Almanca
losTürkçe
başıboş, serbest, bağsız, çözülmüş, ayrılmış
Lehçe
losTürkçe
kader
Türkçe
servet
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.