Türkçe
ikiTürkçe
isim
1 . Birden sonra gelen sayının adı ve bu sayıyı gösteren rakam, 2, II.
2 . sıfat Birden bir artık:
"Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı."- H. Taner.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
iki ahbap çavuşBirleşik Sözler
iki anlamlıTürkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
ikiİngilizce
two. ––dir for the second time. ––miz the two of us. ––miz de both of us. ––si the two (of them). ––si de both (of them). –– ahbap çavuşlar colloq. inseparable friends, great pals. ––si arası 1. neither one nor the other, a combination of the two. 2. (someone, something) who/which is a mixture of the two. –– arada bir derede somehow or other. –– arada bir derede kalmak to be in a tight situation. –– arada kalmak to be at a loss as to whom to believe; not to know whom to support. –– ateş arasında kalmak to be caught between two fires. –– atomlu chem. diatomic. –– ayağını bir pabuca sokmak/koymak /ın/ to pressure (someone), put pressure on (someone) (to finish something immediately). –– baştan olmak (for something) to be possible only if both sides are in agreement about it. ––de bir/birde very frequently, all the time, constantly, continually, every whipstitch. ––si bir kapıya çıkar. colloq. They both amount to the same thing. ––si bir kazanda kaynamamak not to get along together. ––sini bir kazana koysalar kaynamazlar. colloq. It´s impossible for them to get along with each other. –– boyutlu two-dimensional. –– buçukluk (a) two-and-a-half lira coin. –– büklüm bent double, very stooped. –– cambaz bir ipte oynamaz. proverb If two cheats try to work together, they end up cheating each other. –– cami arasında kalmış beynamaz/binamaz (someone) who doesn´t know which alternative to choose, (someone) who doesn´t know which of two choices to make. –– cihanda in this world and the next. –– çıplak bir hamama yakışır. proverb Don´t think about marrying if you haven´t got a penny to your name. –– çift laf/söz a word or two, a few words. –– çifte kayık/–– çifteli rowboat with two pairs of oars. –– değerlikli chem. bivalent (element). –– dinle (bin işit) bir söyle. proverb Listen before you talk. –– dirhem bir çekirdek dressed up fit to kill, dressed up to the nines, all dolled up. –– dünya this world and the world to come. –– eli böğründe kalmak to be at a loss as to what to do; to feel helpless. –– eli (kızıl) kanda olsa no matter what he´s/she´s doing, no matter what, no matter how tied up he/she is. –– eli şakaklarında düşünmek to brood, be deep in thought. –– eli yakasında olmak /ın/ to intend to settle accounts (with another) on Judgment Day. –– elim yanıma gelecek. colloq. I swear I´m telling the truth!/Cross my heart! –– evli bigamous. –– geçeli in two rows facing each other. –– gönül bir olursa/olunca samanlık seyran olur. proverb If two people are really in love they can make do with a bare minimum of worldly goods. –– gözüm my dear; my dear friend; my dear lady; my dear fellow. –– gözle görme/–– göze değgin görme binocular vision. –– gözü iki çeşme crying one´s eyes out, crying one´s heart out. –– gözüm kör olsun! I swear to God! –– gözüm önüme aksın! I swear to God! –– günde bir every other day. –– hörgüçlü deve Bactrian camel, two-humped camel. –– karpuz bir koltuğa sığmaz. proverb You can´t do two things at once. –– kat 1. doubled, folded. 2. bent double, very stooped. –– katı /ın/ double the amount of. –– katlı 1. two-storied. 2. two-layered. –– kat olmak to be bent double, become very stooped. –– kere twice. –– kere iki dört eder gibi as sure as two and two is four. –– misli twofold, twice as much. –– namlulu double-barreled. –– nokta colon (punctuation mark). ––si ortası/––sinin ortası 1. (someone, something) which is a blend of the two. 2. a blend of the two. 3. middle ground, middle of the road; middle way, middle path. –– paralık etmek /ı/ to ruin (someone´s) reputation, discredit (someone) thoroughly. –– paralık olmak (for someone´s reputation) to be ruined, (for someone) to be thoroughly discredited. –– rahmetten biri. colloq. If he can´t get well I hope death will put an end to his sufferings. –– satır konuşmak/dertleşmek to have a brief chat. –– seksen uzanmak slang 1. to be tickled pink. 2. to be flattened (by a fisticuff). 3. to loll. –– sözü/lafı/lakırdıyı bir araya getirememek to be unable to express ones
İngilizce
(ADJ.)
dual, twain
İngilizce
(N.)
couple, brace, dyad; two, number 2
İngilizce
(Pref.)
amphi, two, bi, duo, ambi
İngilizce
two, double
Türkçe
ikiAlmanca
zwei
Almanca
zwei; e Zwei.
Almanca
zwei; Zwei
Türkçe
ikiFransızca
deux
Türkçe
ikiAzerice
iki
Türkçe
ikiFlemenkçe
twee
Türkçe
ikiLehçe
dwa
Lehçe
dwójka
Türkçe
ikiYunanca
δύο
Türkçe
ikiJaponca
ni
Türkçe
ikiArnavutça
dy
Türkçe
ikiKazakça
eki
Azerice
ikiTürkçe
iki
Japonca
ikiTürkçe
gidiş
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.