boş ne demek? boş nedir? boş anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      bos

      Türkçe

      isim
           bakınız boy bos.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Boy: Boslarını dorguldurlardı

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      (Boy) pos // boy bos: boy pos

    • Türkçe

      boş

      Türkçe

      sıfat
       
      1 .    İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan:
             "Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler."- A. Gündüz.  
      2 .  mecaz  Bir işe yaramayan:
             "Yaşlı başlı insanlarız dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz."- R. N. Güntekin.  
      3 .  mecaz  Bilgisiz:
             "Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar."- S. F. Abasıyanık.  
      4 .    Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal.  
      5 .    Yapılacak işi olmayan.  
      6 .  mecaz  Verimsiz.  
      7 .  mecaz  Anlamsız:
             "Babam, kuvvetli bir darbe yemiş gibi şaşkın, boş gözlerle bakakaldı."- O. Kemal.  
      8 .  mecaz  Habersiz, hazırlıksız:
             "Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım."- O. Pamuk.  
      9 .    Yararsız, nafile:
             "Karamsar olmamak için ne kadar çırpınsak boş."- R. H. Karay.  
      10 .  zarf  İşsiz bir biçimde:
             "Boş oturmak, aylak durmak insanı çabuk çökertir."- H. Taner.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      boşa almak
      boşa çıkarmak
      boşa çıkmak
      boşa gitmek
      boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz
      boş atıp dolu tutmak (vurmak)
      boşa vermek
      boş başak dik durur
      boş bırakmak
      boş bırakmamak
      boş boş bakmak
      boş bulunmak
      boş çıkmak
      (bir işten) boş çıkmamak
      boş dönmek
      boş durmak
      boş durmamak
      boş düşmek
      boş gezenin boş kalfası
      boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir
      boş gezmek (veya gezinmek)
      boş gözlerle bakmak
      boş kalmak
      boş kile dipsiz ambar
      boş konuşmamak
      boş koymak
      (birisi) boş olmak
      boş ol (veya olsun)
      boş oturmak
      boşta gezmek
      boşta kalmak
      boş torba ile at tutulmaz
      boş ver!
      boş vermek
      boş yerine vurmak  

      Birleşik Sözler

      boşboğaz
      boş böğür
      boş inanç
      boş kafalı
      boş kâğıdı
      boş küme
      boş lâf
      boş söz
      boş yere
      boş zaman
      boşu boşuna  

    • Türkçe

      Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu


    • Türkçe

      Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu


      bk. özgür

    • Türkçe

      Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu


      bk. geçersiz

    • Türkçe

      Divanü Lügatit-Türk


      boş, hür, ergin; boşanmış; sölpük, pörsük gevşek; salıverilmiş, boşaltılmış

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      sf. 1. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı: ?Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler.? -A. Gündüz. 2. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal: Boş kadro. 3. Yapılacak işi olmayan, işsiz: Bugün sabah boşum, gelebilirsin. 4. mec. Anlamsız: ?Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?? -N. Hikmet. 5. mec. Bilgisiz: ?Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar.? -S. F. Abasıyanık. 6. mec. Bir işe yaramayan, yararsız: ?Yaşlı başlı insanlarız, dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz.? -R. N. Güntekin. 7. zf. mec. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde: ?Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım.? -O. Pamuk.

    • Türkçe

      Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü


      El kaldırma aletlerinden olup bir ağ torba ve iki sopadan oluşan av aracı.

    • Türkçe

      Tıp Terimleri Kılavuzu


    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Koyunun yahut keçinin böğür etleri dikilip içine üzüm pirinç v.s. doldurularak fırında pişirilmek suretiyle yapılan yemek.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Şeriat hükümlerine göre kadının kocasından ayrılması

    • Türkçe

      BOS

      Türkçe

      Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü


      Beyin omurilik sıvısı.

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      boş

      İngilizce

      1. empty. 2. useless. 3. unemployed; free. 4. ignorant. 5. slack, not under tension (rope). 6. uncultivated (land). 7. uninhabited. ––ta unemployed. –– almak naut. to take up the slack, make a hawser taut. ––a almak /ı/ 1. to prop up (a building) temporarily for repairs. 2. mech. to uncouple, release. ––unu almak /ın/ to tauten (a hawser), take up the slack (in a hawser). –– atıp dolu tutmak/vurmak to make a lucky hit, guess the truth by chance. –– bırakmamak /ı/ 1. to help out (a person in need). 2. not to desert (someone). ––u boşuna uselessly. –– bulunmak to be taken unawares. ––a çalışmak/işlemek (for a machine) to run on no load, run light. –– çıkmak lottery to draw a blank. ––a çıkmak to turn out to be nothing. –– çıkmamak /dan/ to make a little something out of (a deal). –– dönmek to come back emptyhanded. –– durmak to be without work, be unemployed. –– düşmek /dan/ to be considered as divorced (from her husband). –– gezenin boş kalfası loafer. –– gezmek to be unemployed. ––ta gezmek to live without working. ––a gitmek 1. to be wasted. 2. to be of no use. –– inan superstition. –– kafalı silly, dimwitted. ––ta kalmak to be without work. –– koymak /ı/ to deprive (someone) of something desirable. ––a koysan dolmaz, doluya koysan almaz. colloq. However I try to do it, it still does not work. –– laf karın doyurmaz. proverb Empty words do not fill one´s stomach. boş ol!/–– olsun! I divorce you! (formerly said by the husband to his wife). –– olmamak not to be without reason, to have a justifying cause. –– oturmak 1. to be without a job, be unemployed. 2. not to have work to do, be without work. –– söz nonsensical words, hot air. –– vakit 1. spare time. 2. leisure. –– ver! Forget it!/Never mind! –– vermek 1. /a/ not to bother (about), to take no notice (of). 2. naut. to loosen a hawser. –– yere 1. in vain. 2. without grounds, without a reason. –– yerine vurmak /ın/ to hit (someone) on his side.

    • İngilizce

      (ADJ.)
      empty, blank, vacant, vain, free, unoccupied, disengaged, airy, barren, bootless, captious, chimerical, desert, expressionless, fallacious, flat, without any foundation, without foundation, frivolous, frothy, futi

    • İngilizce

      empty; bare; vacant; unemployed iþsiz; free; ignorant, useless; (kaset, kâğıt, vb) blank; vain, futile, abortive, barren; (anlamsız) blank, inane

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      boş

      Almanca

      leer

    • Almanca

      leer, leerstehend; unnutz, zwecklos; arbeitslos, müssig, unbeschäftigt; ahnungslos; frei, unbesetzt; tot, unbewohnt, verwaist, wüst, wahn; ungeladen; lose.

    • Almanca

      leer; leerstehend; einfältig; eitel, nichtig; frei; inhaltslos; müßig; nutzlos; offen; vergeblich; ausdruckslos; blanko; zwecklos

    • Almanca

      leer, leerstehend; unnutz, zwecklos; arbeitslos, müssig, unbeschäftigt; ahnungslos; frei, unbesetzt; tot, unbewohnt, verwaist, wüst, wahn; ungeladen; lose

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      boş

      Fransızca

      vide, libre, inhabité/e, inocupé/e, oiseux/euse, vain/e, inexpressif/ive, (kâðýt) blanc/blanche

    • Fransızca

      libre, vide, vierge

Türkçe  Türkçe » Azerice Azerice
    • Türkçe

      boş

      Azerice

      boş

Türkçe  Türkçe » Lehçe Lehçe
    • Türkçe

      boş

      Lehçe

      próżnia

    • Lehçe

      próżniowy

    • Lehçe

      próżny

    • Lehçe

      pustka

    • Lehçe

      pusty

    • Lehçe

      wakujący

    • Lehçe

      wolny

Türkçe  Türkçe » Yunanca Yunanca
    • Türkçe

      boş

      Yunanca

      επίθ. άδειος, κενός

Türkçe  Türkçe » Japonca Japonca
    • Türkçe

      boş

      Japonca

      kara no

Türkçe  Türkçe » Arnavutça Arnavutça
    • Türkçe

      boş

      Arnavutça

      kotë (i)

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      boş

      Kazakça

      bos

    • Kazakça

      qurğaq

    • Kazakça

      sılbır

    • Kazakça

      tek

İngilizce  İngilizce » İngilizce İngilizce
    • İngilizce

      BOS

      İngilizce

      obsolete IBM operating system used on early computers with no disk drives (Computers)BOS (Basic Operating System)

Almanca  Almanca » Türkçe Türkçe
    • Almanca

      bös

      Türkçe

      {bö:s} kötü, fena, kızgın.

    • Türkçe

      bös l. (übel, schlimm) fena, kötü, sunturlu, yaman, berbat 2. (boshaft) serir, sirret 3. (zomig) dargin, gücenik 4. (verzankt) küskün 5. (unheilvoll) ugursuz, mesum, seametli, menhus 6. (groß, sehr) büyük, cok, pek, epeyce 7. Ki. kaka 8. (ermüdend) yorucu, mesakkatli; -er Geist ifrit, seytan; -e Geister pl. kötü ruhlar; ervahl habise; -er Stern menhus talih; -er Wille suiniyet; kötü niyet; -er Blick nazar; kern göz; göz degme; es nicht ~ meinen kötü niyet beslememek; sich bei et. nichts -es denken (yaparken) aklina fena bir sey gelmemek;

    • Türkçe

      bö:s)
      kötü, fena, kızgın

    • Almanca

      Boß

      Türkçe

      [der] patron, şef, amir

    • Türkçe

      m F l. patron, sef, amir, isveren; isletme müdürü; parti Hderi 2. (bei Bootsleuten, Kutschern usw.) degnek-ci, cavus 3. V: corbaci

Azerice  Azerice » Türkçe Türkçe
    • Azerice

      boş

      Türkçe

      boş

Kazakça  Kazakça » Türkçe Türkçe
    • Kazakça

      bos

      Türkçe

      bol

    • Türkçe

      boş

    • Türkçe

      gevşek

    • Türkçe

      serbest

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.