an ne demek? an nedir? an anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      an

      Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      (I) a. (a:nı) Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza: “Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir.” -C. Meriç.

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      (II) a. hlk. İki tarla arasındaki sınır.

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      (III) a. Zihin: An bulanıklığı. An yorgunluğu.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. İki tarla arasındaki sınır, set şeklindeki ayrıntı. 2. Saçın ayrılma çizgisi, yiv. 3. Bahçe içinde suyun birikmesi için yapılan toprak set. 4. Eklem, mafsal, boğum. 5. Baldır, diz, incik. 6. Elde, avuç ile bilek arasındaki şişkin yer. 7. Hayvanlarda dişlerin üst tarafında veya damakta çıkarak ot yemelerine engel olan şişlik, et parçası. 8. Yaprak, sap veya dalın gövdeye bağlandığı yer, budak. 9. Aşıda kullanılan çeliğin, aşılanan ağaç dalına değdiği yerdeki boğum: Bu çeliğin anı iyi değil. 10. Birşey üzerinde yapılan çentik, yontuk. 11. Don ve pantolonlarda iki bacak arasındaki kısık yer, ağ, bu kısma konulan üçgen şeklindeki parça: Donun anını sarkık yapmışsın.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. bk. anız (I)-1. 2. Yapraklardaki damar. 3. Ağaç özü. 4. Su.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Alın, baş: O hayırsız evlattan annıma gün mü değecek sanki. 2. Karşı, ön.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Fırsat, elverişli durum: Anını buldun, elinden geleni yap. 2. İşte, işte burada.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Ekinin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap kısmı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Hayvan damağı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      (< Ar. ân) an, çok kısa zaman parçası

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Ağrı

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Tarla sınırı (Çayağzı)

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      İki tarlayı ayıran tümsekleşmiş toprak

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Enstantane, an

    • Türkçe

      Uygulayım Terimleri Sözlüğü


      kimya: Bir kimyasal özdeğin yabancı özdeciklerden arınmış niteliği.

    • Türkçe

      Yöntembilim Terimleri Sözlüğü


      Olay, nesne ya da durumlar karşısında kavramsal ayrıştırma ve birleştirme işlevinde bulunan üst yeti.

    • Türkçe

      Zanaat Terimleri Sözlüğü


      İki tarlayı birbirinden ayıran toprak sınır. (Ulucak *Eşme -Uşak; Beyağıl *UIukışla -Niğde)

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      1. Bahçe, tarlasının. 2. Tarla.

    • Türkçe

      Osmanlıca


      En kısa bir zaman. Lahza. Dem. Cüz'i bir zaman

    • Türkçe

      An

      Türkçe

      Osmanlıca


      En kısa bir zaman. Lahza. Dem. Cüz'i bir zaman.

    • Türkçe

      Ân

      Türkçe

      Osmanlıca


      f. Uzağı gösteren işâret ismi. Şu. Bu. O. * Güzellik câzibesi. Melâhat. Güzellik. * Cemi edâtı. Kelimenin sonuna getirilerek cemi' yapılır. Meselâ: Âlimân: Âlimler. Anân: Onlar. Merdân: Adamlar. İnsanlar. Zen

    • Türkçe

      ân

      Türkçe

      Osmanlıca


      en kısa zaman.

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      an

      İngilizce

      mind, perception.

    • İngilizce

      (N.)
      moment, split second, second, instant, wink, flash, jiff, jiffy, trice

    • İngilizce

      moment, instant, point, jiffy lahza

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      an

      Almanca

      e Augenblick, r Moment, r Zeitpunkt.

    • Almanca

      Augenblick [der], Moment [der]

    • Almanca

      Augenblick, Moment, Zeitpunkt

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      an

      Fransızca

      instant [le], moment [le], heure [la], point [le]

    • Fransızca

      moment

Türkçe  Türkçe » Azerice Azerice
    • Türkçe

      an

      Azerice

      an

Türkçe  Türkçe » Flemenkçe Flemenkçe
    • Türkçe

      an

      Flemenkçe

      het ogenblik, het moment

Türkçe  Türkçe » Lehçe Lehçe
    • Türkçe

      an

      Lehçe

      chwila

Türkçe  Türkçe » Yunanca Yunanca
    • Türkçe

      an

      Yunanca

      (η) στιγμή

Türkçe  Türkçe » Arnavutça Arnavutça
    • Türkçe

      an

      Arnavutça

      çast

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      an

      Kazakça

      kez

    • Kazakça

      mezet

    • Kazakça

      moment

    • Kazakça

      sät

İngilizce  İngilizce » İngilizce İngilizce
    • İngilizce

      an

      İngilizce

      indefinite article used before a word which starts with a vowel P&æn;0259;n

İngilizce  İngilizce » Türkçe Türkçe
    • İngilizce

      an

      Türkçe

      s. (ünlülerden önce) bir.

    • Türkçe

      a

    • Türkçe

      bir

Almanca  Almanca » Türkçe Türkçe
    • Almanca

      an

      Türkçe

      {an} -de, -da, yanında, kenarında; -e, -a, yanına, kenarına .

    • Türkçe

      -de, -da, yanında, kenarında; -e, -a, yanına, kenarına; açılmış; takriben

    • Türkçe

      1. Präp. a) (in der Nähe von) -da, -de, yanında, yakınında, başında, üzerinde, sahilinde, kenarında b) (zu ...hin) -e,-a; yanına, yakınına, başına, üstüne, sahiline, kenarına c) (beschäftigt) bsle mesgul d) (gerichtet) tevcih edilmis e) (ungefähr) takriben f) (infolge) -den, -dan; sebebiyle g) (hinsichtlich) bakımından; ce-, -ca
      2. (anschalten, angeschaltet) acmak, açılmıs 3. (angezogen) giyilmis; von ... an -den, -dan itibaren, baslayarak; ~ der Tür stehen kapida durmak; ~ die Tür gehen kapiya gitmek; e-e Stadt ~ der Donau Tuna üstünde bir şehir; Ich habe (od. hätte) e-e Ritte ~ Sie. Size bir ricam var. Der Brief ist ~ Sie (gerichtet). Mektup size aitti;. Die Schuld liegt ~ Ihnen. Kabahat sizdedir (od. sizindir), ~ die Arbeit! İş başına! ~ die hundert yüz kadar (od. raddelerinde); ~ e-r Krankheit sterben bir hastalıktan ölmek; Es fehlt ihm ~ Geld. Parasiz. Paraca sıkıntısı var. soweit es ~ mir liegt benim elimde oldukca; den Fluß ~ verschiedenen Punkten überqueren nehri muhtelif yerlerinden gecmek; ~ und für sich haddizatında; esas itibariyle; zaten

    • Türkçe

      (an)
      -de, -da, yanında, kenarında; -e, -a, yanına, kenarına

Azerice  Azerice » Türkçe Türkçe
    • Azerice

      an

      Türkçe

      an

Fransızca  Fransızca » Türkçe Türkçe
    • Fransızca

      an

      Türkçe

      yıl

    • Türkçe

      [le] sene, yıl

Kazakça  Kazakça » Türkçe Türkçe
    • Kazakça

      Türkçe

      av

    • Türkçe

      hayvan

    • Kazakça

      än

      Türkçe

      nağme

    • Türkçe

      şarkı

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.