Türkçe
isTürkçe
isim
1 . Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke:
"Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti."- M. Ş. Esendal.
2 . halk ağzında Sürme.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
ise tutmakTürkçe
Asalakbilim Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri
Türkçe
Tıp Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Osmanlıca
Türkçe
Osmanlıca
Türkçe
işTürkçe
1 . Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma:
"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir."- S. F. Abasıyanık.
2 . Bir değer yaratan emek.
3 . Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev:
"Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim."- Ö. Seyfettin.
4 . Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
5 . Kamu yararına yapılan işler.
6 . Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
7 . Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek:
"Sonunda bir iş buldum."- S. F. Abasıyanık.
8 . İş yeri:
"Kalk yavrum, işe geç kalacaksın."- S. F. Abasıyanık.
9 . Ticarî anlaşma, alışveriş.
10 . Herhangi bir maksatla kurulan düzen:
"İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı."- Y. K. Karaosmanoğlu.
11 . Bazı deyimlerde "yarar, çıkar" anlamında kullanılır.
12 . Yapılan şey, davranış.
13 . Nakış, örgü gibi elde yapılan şey:
"Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü."- M. Ş. Esendal.
14 . Emek, işçilik, ustalık.
15 . İşlem.
16 . Sorun, konu, mesele, maslahat:
"Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı."- H. C. Yalçın.
17 . Gizli sebep veya maksat:
"Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti."- R. H. Karay.
18 . Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış.
19 . fizik Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
iş açmakBirleşik Sözler
iş adamıTürkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Bilişim Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Eğitim Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Fizik Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
İktisat Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Tarama Sözlüğü
Türkçe
Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
ısTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
ışTürkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
IsTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
İsTürkçe
Osmanlıca
Türkçe
isİngilizce
1. soot, black, lampblack, smut. 2. colloq. smut (on plants); sooty mold; sooty blotch; sooty stripe. –– kokmak to smell a bit smoky, smell of smoke. –– kokusu smoky smell. ––e tutmak /ı/ to blacken (something) over a flame.
İngilizce
(N.)
soot, black, smut
İngilizce
soot, lampblack
Türkçe
işİngilizce
1. work, labor. 2. job, employment, work. 3. duty, job. 4. occupation, line of work, work. 5. business, trade, commerce. 6. business, matter, affair. 7. the important thing; the chief problem. 8. secret or dubious side (of an affair). 9. slang trick. 10. event, something. 11. way of behaving; course of action. 12. something worth doing. 13. phys. work. ––ler açılmak for trade to become brisk. ––inin adamı a man who knows his job. –– akdi labor contract. ––in alayında olmak not to take (a thing) seriously; to take (it) as a joke. ––ten alıkoymak /ı/ to interrupt (someone) at his work. ––i Allaha kalmak (for someone) to be in the soup, be beyond help. ––i altın. colloq. He is prospering. ––ten anlamak to know what one is doing, know one´s business. –– anlaşmazlığı labor dispute. ––ten artmaz, dişten artar. proverb You save money not by making more but by spending less. ––ten atmak /ı/ to fire, dismiss. –– ayağa düşmek for a project to fall into the hands of irresponsible and incompetent people. ––i azıtmak to go too far, overstep the mark. ––ine bak. colloq. Mind your own business. ––e bakmak to get to work on something; to be at work on something. ––e balta ile girişmek to set about doing something like a bull in a china shop. –– başa düşmek to have to do something oneself. –– başarı belgesi letter of recommendation, recommendation. ––in başı the crux, the central point. –– başında 1. on the job. 2. during work time. –– başındakiler the leaders. ––i başından aşmak/aşkın olmak to be extremely busy. –– başında bulunmak to be working. –– başına geçmek to take the lead; to come to power. ––ler becermek to be up to no good. ––i bırakmak 1. to quit a job. 2. to stop working. 3. to go on strike. ––ten (bile) değil! colloq. It´s very easy. –– bilenin kılıç kuşananın. proverb 1. The person who knows how to use something properly is the one who is entitled to possess it. 2. Possession creates a claim of ownership. –– bilmek to be skillful; to be capable. ––ini bilmek 1. to know how to exploit a situation to one´s own advantage. 2. to be conscientious about one´s job. 3. to be well-qualified for one´s job. –– birlikli collective, joint, common. –– bitirmek 1. to complete a job successfully. 2. (for something) to be suitable for the job in hand. ––ini bitirmek 1. to finish one´s own work. 2. /ın/ to finish (another´s) job. 3. /ın/ colloq. to cook (someone´s) goose. 4. /ın/ colloq. to finish off, bump off, kill. –– bitmek 1. for an affair to be settled. 2. /dan/ for the outcome of a job to depend on (someone´s) efforts. ––i bitmek 1. for a job in hand to finish. 2. colloq. to be very tired, be worn to a frazzle. ––i bozulmak for one´s business affairs or an undertaking to go awry/take a downward turn. –– buyurmak /a/ to order (someone) around; to tell (someone) to do a job. –– çatallanmak for a job to get complicated. –– çığırından çıkmak for a situation to get out of hand. –– çıkarmak 1. to do a lot of work. 2. /a/ to give (a person) something disagreeable to do. 3. to cause trouble; to create difficulties. –– çıkmak 1. for work to be done/be turned out/be produced. 2. for trouble or a problem to come up/arise. –– çıkmaza girmek for things to reach an impasse. –– dayıya düştü. colloq. It´s time for an expert to take over. –– donu shalwars, very baggy trousers. ––i dökmek /a/ 1. unintentionally to become, turn into: ışi öğretmenliğe döktü. He´s unintentionally become a teacher. 2. to act as if: ışi oyuna döktü. He acted as if it were a game. ––i duman olmak slang to be in the soup, be in trouble. –– düşmek /a/ for a job or duty to fall to or on. ––i düşmek /a/ 1. to have to go (somewhere or to someone) on business. 2. to need (someone´s) help. –– edinmek /ı/ to make (something) one´s special concern. ––ten el çektirmek /a/ to remove (someone) from office. ––/––inin eri a person who does his job well. –– geçiştirme perfunctory work. ––ine gelmek to suit one´s interests, accord with one´s plans. ––e girişmek to embark on a job enthusi
İngilizce
(ADJ.)
working, occupational; regulation
İngilizce
(N.)
work, job; things to do, business, trade, affair, function, working, activity, assignment, commerce, dealing, mission, doings, employment, gig, handiwork, metier, stint, task; occupation, pursuit, profession, post
İngilizce
(Pref.)
ergo
İngilizce
biz
İngilizce
work; job, occupation, profession, work, appointment, employment, calling, pursiut; duty; labour, labor; business; service; trade; profit, benefit; act, doing, deed; matter, affair; fuck, screw
Türkçe
ısİngilizce
owner, legal owner.
Türkçe
isAlmanca
Ruß m
Almanca
r Russ.
Almanca
Ruß [der]
Almanca
Russ
Türkçe
işAlmanca
Arbeit f; Beschäftigung f; Beruf m; Tätigkeit f;
Werk n; Sache f; Job m; Angelegenheit f;
Handlung f; Sache f; Stelle f; Stellung f
Almanca
e Arbeit, e Aufgabe, e Beschäftigung.
Almanca
Arbeit [die], Geschäft [das], Handel [der], Affäre [die], Angelegenheit [die], Anstellung [die], Beruf [der], Betätigung [die], Dienst [der], Ding [das], Erwerbstätigkeit [die], Geschichte [die], Handlung [die], Kram [der], Sache [die], Stellung [die], Ta
Almanca
Arbeit, Aufgabe, Beschäftigung
Türkçe
isFransızca
suie [la], noir de fumée, fumée [la]
Fransızca
suie
Türkçe
işFransızca
travail [le], affaire [la], occupation [la], besogne [la], métier [le], ouvrage [le], service [le], place [la], action [la], boulot [le], emploi [le], job [le], opération [la], profession [la]
Fransızca
affaire, travail
Türkçe
işAzerice
iş
Türkçe
isAzerice
his
Türkçe
işFlemenkçe
werk
Türkçe
isLehçe
sadza
Türkçe
işLehçe
afera
Lehçe
interes
Lehçe
posada
Lehçe
praca
Lehçe
robocizna
Lehçe
robota
Lehçe
rzecz
Lehçe
sprawa
Lehçe
zarobek
Lehçe
zatrudnienie
Türkçe
işYunanca
(η) δουλειά, (η) εργασία
Türkçe
işJaponca
yooji, shigoto, shokugyoo
Türkçe
isArnavutça
bloze, ngjyrë e llambës
Türkçe
işArnavutça
puna
Türkçe
isKazakça
ıs
Türkçe
işKazakça
jumıs
Kazakça
käsip
Kazakça
qızmet
İngilizce
ISİngilizce
complete consistent metric system of units for scientists (with basic quantities of length, time, electric current, temperature, luminous intensity, amount of substance and mass)IS (International System) P
İngilizce
isTürkçe
bak. be.
Türkçe
-dir, -dir
Türkçe
ol
Azerice
işTürkçe
iş
Kazakça
ısTürkçe
duman lekesi
Türkçe
is
Türkçe
is lekesi
Kazakça
isTürkçe
çalışma
Türkçe
dava
Türkçe
eylem
Türkçe
faaliyet
Türkçe
icraat
Türkçe
işlek
Türkçe
mesai
Türkçe
meşgale
Türkçe
ticaret
Kazakça
işTürkçe
iç
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.