Türkçe
ölüTürkçe
sıfat
1 . Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan:
"Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok."- M. Ş. Esendal.
2 . mecaz Sönük, güçsüz.
3 . mecaz Yaşanılmayan veya çok durgun, hareketsiz:
"Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar."- N. Cumalı.
4 . mecaz Sıcaklığı, canlılığı olmayan.
5 . isim Ölmüş insan, müteveffa, mevta:
"Boş ver diyordu uykumda, ölüler / boş ver kardeşim dünya işlerine."- C. S. Tarancı.
6 . isim (isim tamlamalarında belirtilen durumda) Hayvan leşi.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
ölü gibiBirleşik Sözler
ölü açıTürkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Tıp Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
oluTürkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Türkçe
ölüİngilizce
1. dead (person, thing). 2. deathly looking; lifeless, spiritless; dead, lacking in activity; feeble, weak. 3. corpse, body (of a person). 4. body (of a dead animal). 5. slang loaded die; marked playing card. –– açı mil. dead angle. –– açımı autopsy, postmortem examination, postmortem. –– benzi deathly pale facial complexion. –– dalga (a) swell, (a) long, low wave. –– deniz naut. swell (after a storm). –– dil (a) dead language. ––sü dirisine binmek for people to stampede over each other. –– doğum stillbirth. –– fiyatına very cheap. –– gibi as still as a corpse. ––mü gör! colloq. I´ll just die./It´ll just kill me (if you don´t do as I beg you to). –– gözü gibi very dull, pale, weak (light). ––yü güldürür very funny. ––sü kandilli/kınalı slang damn, damned, wretched. ––sü kandilli/kınalı! slang The damned scoundrel!/The wretch! –– katılığı rigor mortis. –– kent ghost town. ––nün körü! colloq. Stop bothering me with questions!/Why don´t you just shut up? –– mevsim dead season (the months when a business´ trade is slack). ––sü ortada kalmak for (someone´s) body not to be claimed by anyone. ––sünü öpmek /ın/ to kiss (someone´s) corpse (an expression used in oaths). –– örtü bot. forest floor.
İngilizce
(ADJ.)
dead, lifeless, deceased, defunct, exanimate, inanimate, stone dead
İngilizce
(N.)
the dead, corpse, carcass, casualty, stiff
İngilizce
dead; faded, withered; lifeless, inanimate; corpse, (dead) body
Türkçe
ölüAlmanca
tot; r (e) Tote.
Almanca
abgestorben, leblos, tot, verstorben; Leiche [die], Leichnam [der], Tote(r) [der] [die]
Almanca
tot; (e) Tote
Türkçe
ölüFransızca
mort/e, décédé/e, feu/e
Fransızca
mort
Türkçe
ölüAzerice
ölü
Türkçe
ölüLehçe
martwy
Lehçe
nieboszczyk
Lehçe
wymarły
Lehçe
zmarły
Türkçe
ölüKazakça
ölik
Azerice
ölüTürkçe
ölü
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.
"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.
Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.
Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.