kolan ne demek?
Türkçe » Türkçe Türkçe
kolanTürkçe
isim
1 . Hayvanın semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer:
"Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı."- N. Cumalı.
2 . Dokuma, deri, kenevir gibi maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ.
3 . halk ağzında Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
kolan çekmek
kolan vurmakBirleşik Sözler
kolan balığıTürkçe
Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
Oturma mobilyalarında üzerine yay bağlanan ya da dolgu gereci konulan 5-8 cm. genişliğinde, hint lifinden dokuma.Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
kolan, bağırdak; yaban eşeğiTürkçe
Güncel Türkçe Sözlük
a. 1. At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer: ?Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı.? -N. Cumalı. 2. Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ. 3. hlk. Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak.Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü
Moleküllerin dönme erke düzeyleri arasındaki geçişlerin oluşturduğu görünge çizgilerinin bütünü.Türkçe
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Formülü C24H42. krotenoit ve serebrositlerle ilgili sterollerin, hormonların ve safra asitlerinin ana maddesi olan hidrokarbon.Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
1. Yünden ya da ipekten yapılmış üzeri işli ince kuşak. 2. Kuşakların üstüne gerilen üç santimetre eninde kayış : Kolansız kuşak kuşanılmaz. 3. Kayış, kuşak, kemer.Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
1. Kıl ya da yünden dokunmuş, üstü işlenmiş, kadınların kullandıkları bir çeşit kuşak. 2. İnce, yassı bağ.Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Semeri, karnından dolanarak, eşeğe bağlayan kemer
Türkçe
KolanTürkçe
Yerleşim Yeri İsimleri
Muş ili, Varto ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Türkçe » İngilizce 
Türkçe
kolanİngilizce
1. stout band or binding. 2. (saddle) girth, cinch, bellyband, surcingle. 3. binding (used to support the springs of an upholstered chair or couch). 4. rope (of a swing). –– salıncağı a rope swing. –– vurmak 1. /a/ to girth (a horse). 2. to pump a swing while standing up.
İngilizce
(N.)
girth, girtİngilizce
broad band, broad belt; girth, saddle girth
Türkçe » Almanca 
Türkçe
kolanAlmanca
Riemen m
Almanca
s Postpaket.
Almanca
Riemen [der]
Almanca
Gurt
Türkçe » Fransızca 
Türkçe
kolanFransızca
sangle [la], courroie [la]
Türkçe » Kazakça 
Türkçe
kolanKazakça
ayıl
Kazakça
tartpa
Kazakça
taspa
