crack ne demek?

İngilizce

n. fracture, split; loud sharp noise; blow; witty remark; form of cocaine

İngilizce

v. split, fracture; make a loud sharp noise; whip; open a little

İngilizce

adj. excellent, first-rate

Türkçe

(ADJ.)
çatırtı; patlama; şaklama; vuruş; aralık; özür; espri, çene çalma; as; birinci sınıf şey; deneme

Türkçe

(N.)
çatlak, şiddetle vurma

Türkçe

(V.)
çatlamak, çatlatmak; çatallaşmak (ses); çatırdatmak, çatırdamak; patlamak; şaklatmak; yarılmak; çökmek; kırmak

Türkçe

i. 1. çatlak, yarık. 2. çatırtı, şaklama. 3. hızlı darbe; çarpma. 4. bir çeşit eroin. f. 1. çatlamak, yarılmak, kırılmak; çatlatmak, yarmak, kırmak. 2. (kasayı) açmak. 3. (şifreyi) çözmek. 4. (ses) çatallaşmak.

Türkçe

çatlamak; çatlatmak; saklamak; saklatmak; vurmak, çarpmak; çarptirmak; (up ile) (güçlüklere) boyun egmek, bitmek, tükenmek; (espri, fikra, vb.) patlatmak; sifresini, sirrini çözmek, kesfetmek, çatlak; saklama, çatirti; vurus, darbe, tokat; girisim; saka

Türkçe

v.çatla:n.çatlak

Türkçe

aralık

Türkçe

as

Türkçe

birinci sınıf şey

Türkçe

çatallaşmak (ses)

Türkçe

çatırdamak

Türkçe

çatırdatmak

Türkçe

çatırtı

Türkçe

çatlak

Türkçe

çatlamak

Türkçe

çatlatmak

Türkçe

çene çalma

Türkçe

çökmek

Türkçe

deneme

Türkçe

espri

Türkçe

kırmak

Türkçe

özür

Türkçe

patlama

Türkçe

patlamak

Türkçe

şaklama

Türkçe

şaklatmak

Türkçe

vuruş

Türkçe

yarılmak