arka ne demek? arka nedir? arka anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      arka

      Türkçe

      isim
       
      1 .    Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı.  
      2 .    Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi.  
      3 .    Geri kalan bölüm.  
      4 .    Art, peş.  
      5 .    Otururken sırtın dayandığı yer:
             "Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu."- T. Buğra.  
      6 .    İnsanın vücudu, bedeni:
             "Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı."- R. H. Karay.  
      7 .  sıfat  Arkada olan, arkada bulunan.  
      8 .  sıfat, mecaz  Koruyucu, kayırıcı, iltimasçı, piston:
             "Memur olmak için büyük bir arka gerek."- H. R. Gürpınar.  
      9 .  mecaz  Geçmiş, geride kalmış zaman:
             "Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti."- Y. K. Beyatlı.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      arka arkaya vermek
      arka bulmak
      arka çıkmak
      (birini) arkada bırakmak
      (bir şeyi) arkada bırakmak
      arkada kalanlar (veya arkadakiler)
      arkada kalmak
      arkadan söylemek
      arkadan vurmak
      arka kapıdan çıkmak
      arka olmak
      arkası alınmak
      arkası gelmek
      (bir şeyin) arkası kesilmek
      arkasına almak
      arkasına bakmadan gitmek
      (bir işin) arkasına düşmek (veya takılmak)
      arkasında dolaşmak (veya gezmek)
      (birinin) arkasından
      arkasından konuşmak
      arkasından koşmak
      arkasından sürüklemek
      arkasında (veya sırtında) yumurta küfesi yok ya!
      arkasını almak
      arkasını (birine) vermek
      arkasını (bir şeye) vermek
      (birine) arkasını dayamak
      arkasını getirememek
      (birinin) arkasını sıvamak
      arkasını (veya peşini) bırakmak
      arkası olmamak
      arkası (veya sırtı) yere gelmemek
      arkası yufka
      arka vermek
      arka (veya sırt) çevirmek
      arkaya bırakmak (veya koymak)
      arkaya kalmak

      Birleşik Sözler

      arka arka
      arka arkaya
      arka ayak
      arka müziği
      arka plan
      arka sokak
      arka teker
      arka üstü
      arka yüz
      arkadan arkaya
      arkası pek
      arkası sıra

    • Türkçe

      Biyoloji Terimleri Sözlüğü


      Bir organizmanın arka kısmı; bir organ veya yapının arka kısmı. Posteriyor, art.

    • Türkçe

      Divanü Lügatit-Türk


      arka, sırt; sıkıntılı anlarda yardım eden kişi, yardımcı

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. 1. Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı: ?Evin arkasında dekorlar boyarlardı.? -A. Ağaoğlu. 2. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi: Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3. Geri kalan bölüm: Masalın arkası. Yazının arkası. 4. Art, peş. 5. Otururken sırtın dayandığı yer: ?Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu.? -T. Buğra. 6. İnsanın vücudu, bedeni: ?Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı.? -R. H. Karay. 7. sf. Arkada olan, arkada bulunan. 8. mec. Kayıran, destekleyen: ?Memur olmak için büyük bir arka gerek.? -H. R. Gürpınar. 9. mec. Geçmiş, geride kalmış zaman: ?Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti.? -Y. K. Beyatlı.

    • Türkçe

      Jimnastik Terimleri Sözlüğü


      Vücudun ortasından geçen çizginin sırt tarafında gösterdiği yön ve sırt yüzeyi.

    • Türkçe

      Tarama Sözlüğü


      Zahîr, hâmi, yardımcı.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Sırta alınan yük: Benim arkayı iyi sarmamışsınız.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Köy evlerinin bahçeye bakan yönündeki dar balkon.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Kabak, hıyar gibi bitkilerin kol salması için tarlada boş bırakılan yer: Kabağın arkasını güzel çapala.

    • Türkçe

      Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü


      Arka, peş

    • Türkçe

      Osmanlıca


      Çadıra diktikleri direk. * Duvar içinde kerpiç ve taş arasına konulan ağaç

    • Türkçe

      Arka

      Türkçe

      Osmanlıca


      Çadıra diktikleri direk. * Duvar içinde kerpiç ve taş arasına konulan ağaç.

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      arka

      İngilizce

      1. the back. 2. back part, rear, back side, reverse. 3. hind, back, posterior. 4. rump, buttocks, fanny. 5. the space behind or beyond. 6. powerful friend, backer, supporter; pull, influence. 7. sequel, the remaining part. 8. a back load (of something). ––dakiler those left behind (by one who has died or departed). ––dan 1. from behind, in the back; behind the back. 2. afterwards. ––sına behind. ––sında 1. behind. 2. after. ––sından 1. from behind. 2. after. 3. while (one) is not present. ––sı alınmak to be ended, be cut off, be stopped. ––sını almak /ın/ to bring to an end. –– arka backwards. –– arkaya one after the other. ––dan arkaya secretively. –– arkaya vermek to back each other, join forces. ––sına bakmadan gitmek to leave without looking back. ––da bırakmak /ı/ to leave behind. ––ya bırakmak/komak /ı/ to postpone, put off. ––sını bırakmak /ın/ 1. to stop chasing. 2. to stop following up. ––sını/peşini bırakmamak /ın/ to follow up, stick to. –– bulmak to find a friend in power. –– çevirmek /a/ to shun, turn one´s back (on). ––sını çevirmek to turn one´s back, refuse to be concerned. –– çıkmak /a/ to befriend, back. ––sını dayamak /a/ to rely on the help and protection (of). ––sında dolaşmak/gezmek /ın/ to pester (someone) about doing something, at every opportunity to urge (someone) to do something. ––sına düşmek/ takılmak /ın/ 1. to follow up (a matter). 2. to follow (someone). ––sı gelmek to continue. ––sını getirememek /ın/ to be unable to carry through (a matter). ––da kalanlar those left behind (by one who has died or departed). ––da kalmak 1. to stay behind; to be left behind. 2. to be overshadowed, lose by comparison. ––ya kalmak to be left behind; to lag behind. –– kapıdan çıkmak 1. to fail out of a school. 2. to be fired for incompetence. ––sı kesilmek to run out, be used up (and not replenished). ––sından koşmak /ın/ to pursue (a person) to get a thing done. –– müziği background music. ––sı olmamak to be without influential friends, have no pull. ––sı pek having influence, having connections. –– planda 1. in the background. 2. of minor importance. –– sayfa print. verso, left page. ––sı sıra following, right after, on one´s heels. ––sını sıvamak/sıvazlamak /ın/ to compliment, butter up. –– sokak back street. ––dan söylemek to talk behind someone´s back, gossip. ––sından sürüklemek /ı/ to influence (someone) to follow or accompany, get (someone) to come along. ––sından teneke çalmak /ın/ 1. to gossip about, run down. 2. to shout insults at (someone) as he leaves. ––/––sı üstü on one´s back. ––sı var (for a newspaper serial) to be continued. ––sını vermek /a/ 1. to lean one´s back (against). 2. to rely on (someone´s) support. ––dan vurmak /ı/ to stab (someone) in the back. ––sı yere gelmemek not to be defeated. ––sı yufka. 1. This is all there is. There´s nothing to follow this (said when serving a one-course meal). 2. He´s/She´s wearing practically nothing (said of someone who is wearing thin clothes in cold weather). 3. He´s/She´s got no one substantial backing him/her. ––sında yumurta küfesi yok ya! colloq. There is nothing to stop him from changing his mind.

    • İngilizce

      (ADJ.)
      back, rear, tail, situated in the tail or rear section, hind, rearward; stern

    • İngilizce

      (N.)
      back, rear, posterior, support, backing; continuation; breech; supporter, backer

    • İngilizce

      (Pref.)
      dors, dorso

    • İngilizce

      back, rear; the reverse (side); continuation, sequel; support, back-up, backing; supporter, backer; backside, buttocks, behind; back; reverse; hind; posterior

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      arka

      Almanca

      r Rücken, e Hinterseite.

    • Almanca

      Rücken [der]; Folge [die]; Rückhalt [der], Unterstützung [die]; Fürsprecher [der], Gönner [der]; Heck [das]; hintere(r, s)

    • Almanca

      Rücken, Hinterseite

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      arka

      Fransızca

      postérieur/e

    • Fransızca

      derrière, l'arrière

Türkçe  Türkçe » Azerice Azerice
    • Türkçe

      arka

      Azerice

      arxa

Türkçe  Türkçe » Flemenkçe Flemenkçe
    • Türkçe

      arka

      Flemenkçe

      rug; achterkant; achter-

Türkçe  Türkçe » Lehçe Lehçe
    • Türkçe

      arka

      Lehçe

      grzbiet

    • Lehçe

      plecy

    • Lehçe

      tylny

    • Lehçe

      tył

    • Lehçe

      wstecz

Türkçe  Türkçe » Yunanca Yunanca
    • Türkçe

      arka

      Yunanca

      πίσω

Türkçe  Türkçe » Japonca Japonca
    • Türkçe

      arka

      Japonca

      ushiro

Türkçe  Türkçe » Arnavutça Arnavutça
    • Türkçe

      arka

      Arnavutça

      ana e prapme

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      arka

      Kazakça

      arqa

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.