Türkçe
isimAtasözü, deyim ve birleşik fiiller
ana avrat düz (veya dümdüz) gitmekBirleşik Sözler
ana arıTürkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
Türkçe
Divanü Lügatit-Türk
Türkçe
Güncel Türkçe Sözlük
Türkçe
Tıp Terimleri Kılavuzu
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Türkçe
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Türkçe
Zanaat Terimleri Sözlüğü
İngilizce
1. mother (The form anne is preferred in Istanbul). 2. mother animal, dam. 3. appellation of respect for elderly women or female saints (used after a name). 4. protector, patroness. 5. principle, main, fundamental, basic. 6. fin. capital, stock; principal. A––m! 1. an informal form of address. 2. Oh my!/Heavens! ––sı ağlamak to go through hardship. ––sını ağlatmak /ın/ vulg. to give (one) great trouble, give (one) a hard time. ––mın ak sütü gibi helal olsun. colloq. You´re welcome to it. –– akçe fin. principal. –– atardamar anat. aorta. –– atardamarsal anat. aortal, aortic. –– avrat asfaltta koşmak slang to swear at everybody present. –– avrat dümdüz gitmek slang to swear a blue streak. ––m avradım olsun. vulg. I swear. –– baba parents, father and mother. ––m babam! slang Oh dear!/My!/Oh my! –– baba bir having the same father and mother. –– baba duası almış blessed by his parents. –– baba eline bakmak to depend on one´s parents for one´s support. –– baba günü pandemonium, tumult, a dangerous or frightening commotion. –– baba yavrusu person pampered as a child. ––sını bellerim! vulg. I´ll show him! –– bir, baba ayrı born of the same mother but of different fathers. –– çizgi geom. generatrix. ––sı danası colloq. his mother and the rest of the family, the whole bunch. –– defter ledger. –– direk naut. lower mast. ––dan doğma 1. stark naked. 2. from birth, naturally. 3. congenital. ––sından doğduğuna pişman 1. feeling very miserable. 2. lazy. ––sından doğduğuna pişman etmek /ı/ to make (someone) sorry he has been born. ––dan (yeni) doğmuşa dönmek to be restored to happiness, health, freedom from care, and simplicity. –– duvar exterior wall. ––sından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek to go through extreme hardship. –– fikir central theme. ––sının gözü slang sly, tricky, shifty. –– güverte naut. main deck. ––n güzel mi? colloq. You think you´re smart, don´t you? –– hat main line, trunk line. –– hatlar the main lines, the outline. ––sının ipini/ipliğini pazara çıkarmış/satmış wicked, vicious. ––sı (onu) kadir gecesi doğurmuş. He is very lucky. –– kapı main entrance. ––sının karnında dokuz ay on gün nasıl durmuş? colloq. He is very impatient. –– kız mother and daughter. ––sının kızı a daughter just like her mother. ––sının körpe kuzusu mother´s pet, sissy. –– kubbe the main dome (of a mosque). –– kucağı mother´s bosom. –– kuzusu 1. very small baby. 2. mother´s pet, sissy. ––sının kuzusu mother´s darling. –– motif leitmotif. ––lar ne doğururmuş! colloq. How wonderful he is! ––sının nikâhını istemek to charge an outrageous price. –– oğul mother and son. ––nın örekesi! vulg. Stuff and nonsense! ––sı sarımsak, babası soğan. colloq. He is from an ignorant and backward family. ––sını satayım! colloq. 1. What the heck! 2. Damn it! ––sını sattığım colloq. darn, damned. ––n seni bugün için doğurdu. colloq. This is the day for which you were born: show us what you can do. –– sütü breast milk. –– tarafından on the mother´s side. –– toplardamar anat. vena cava. ––sı turp, babası şalgam. colloq. He has a very low and doubtful background. ––n yahşi, baban yahşi demek colloq. to butter someone up, flatter and cajole him. –– yapı central structure, main building. ––sı yerinde (a person) as old as one´s mother. –– yüreği a mother´s love.İngilizce
(ADJ.)İngilizce
(N.)İngilizce
mother, ma , mum , mama , mom , momma , mammy; maternal; main, principal, basic, fundamental, chief, primary, cardinal
NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır. "Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelimelerin sesli sözlük telaffuzlarını dinleyebilirsiniz. Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir..