Tempo ne demek? Tempo nedir? Tempo anlamı - nedemek.org

Türkçe  Türkçe » Türkçe Türkçe
    • Türkçe

      tempo

      Türkçe

      isim, müzik (te'mpo) İtalyanca tempo
       
      1 .    Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirtmek için kullanılan kelime, vuruş.  
      2 .  mecaz  Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz:
             "Maiyetindekiler onun çalışma temposuna yetişemezlerdi."- H. Taner.  
      3 .   spor  Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı.


         

      Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

      tempo tutmak

    • Türkçe

      Güncel Türkçe Sözlük


      a. (tempo) 1. müz. Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızı: Bu melodinin temposu çok ağır, biraz daha hızlı çalınmalı. 2. müz. Ölçünün ayrılmış olduğu zamanlardan her biri, vuruş. 3. sp. Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı. 4. mec. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz: “Maiyetindekiler onun çalışma temposuna yetişemezlerdi.” -H. Taner.

    • Türkçe

      Jimnastik Terimleri Sözlüğü


      Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde yinelenme hızı.

    • Türkçe

      Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü


      1. Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirtmek için kullanılan kelime, vuruş: § “O kadar sevdiği ve beğendiği elleriyle bir yığın çatal ve bıçak arasında tempo tutarak söylediği besteler.” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 149. § “... bazen da parmaklarıyla direksiyonun üstünde tempo tutarak şarkı söylüyor.” -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 81. § “Billur küpelerin şarkısı adımlarıma tempo tutuyor…” -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 75. § “Davulun devamlı temposu.” -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 94. 2. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz: § “… beklemediği anlarda, beklemediği şeylerle karşılaşması, yaşama temposunu altüst etmiş.” -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 11. 3. Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı. 4. Belirli aralıklı ritim, hız: § “Fransız tarihinin sahifeleri beyninin içinde atların ayak sesleriyle bir tempoda,tıkır tıkır dönüyordu.” -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 39. § “İnsanlar, yine her şey normalmiş gibi duruyor, bazen tempo tutuyor.” -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 73. § “Tamtamlar, birdenbire, şimdiye kadar işitmediğimiz bir tempoyla çalmaya başladı.” -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 150. § “Bizim marşlar hep yeni dans temposuyla.” -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 53. § “Donuk sesinin yıldırıcı temposu ile ruhunun olanca fıtrî celadetini ve samimi heyecanını karşısındakine duyurma kudretinde...” -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 129. § ““Everything is going all right… Everything is going all right!” diye bir tempo tutturmuş emekli albay.” -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 203.

Türkçe  Türkçe » İngilizce İngilizce
    • Türkçe

      tempo

      İngilizce

      tempo. –– tutmak to keep time, beat time.

    • İngilizce

      (N.)
      tempo, beat, cadence, going, swing, time

    • İngilizce

      tempo, beat

Türkçe  Türkçe » Almanca Almanca
    • Türkçe

      tempo

      Almanca

      Tempo n

    • Almanca

      s Tempo; e Geschwindigkeit.

    • Almanca

      Tempo [das]

    • Almanca

      Tempo; Geschwindigkeit

Türkçe  Türkçe » Fransızca Fransızca
    • Türkçe

      tempo

      Fransızca

      tempo [le], mouvement [le]

Türkçe  Türkçe » Kazakça Kazakça
    • Türkçe

      tempo

      Kazakça

      ekpin

    • Kazakça

      qarqın

İngilizce  İngilizce » İngilizce İngilizce
    • İngilizce

      tempo

      İngilizce

      n. rhythm, beat

İngilizce  İngilizce » Türkçe Türkçe
    • İngilizce

      tempo

      Türkçe

      (N.)
      [tem·po || 'tempəʊ]
      tempo

    • Türkçe

      çoğ. --s (tem´poz)/tem.pi (tem´pi) i. 1. müz. tempo. 2. tempo, gidiş.

    • Türkçe

      tempo

Almanca  Almanca » Türkçe Türkçe
    • Almanca

      Tempo

      Türkçe

      s {tempo} s tempo; hız.

    • Türkçe

      [das] hız, sürat; usul, tempo

    • Türkçe

      n l. mus. usul, tempo, hareket, ezgi, tarz 2. (Schnelligkeit) hiz, sürat; das ~ angeben tempo tutmak; Aber jetzt ein bißchen ^1 F Haydi cabuk öl! (yäbuk olsana! ^ vorlegen F hizi artirmak; sein ^ verlangsamen hizini almak; Bei diesem ^ kommen wir nicht vor Abend an. Bu gidisle ancak aksama vannz.

Fransızca  Fransızca » Türkçe Türkçe
    • Fransızca

      tempo

      Türkçe

      [le] tempo

İtalyanca  İtalyanca » Türkçe Türkçe
    • İtalyanca

      tempo

      Türkçe

      s.m. zaman; hava durumu.

Yukarı Çık

NeDemek.org anlamını bilmediğiniz kelimelerin Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça, Azerice, Hollandaca (Flemenkçe), Yunanca, Japonca, Lehçe, Osmanlıca ve bir çok dilde sözlük anlamı ve çevirilerine pratik bir şekilde cevap veren çok dilli ve kapsamlı bir sözlük ve bilgi kaynağıdır.

"Ne demek?" ve "Nedir?" gibi sorularınıza cevaplar bulabilir ve kelime anlamlarını öğrenebilir, atasözleri, deyimler ve türetilmiş kelimelere bakabilirsiniz.

Türkçe bilim terimleri sözlüğü veritabanında bir çok konuda terimler ve anlamlarına ulaşabilirsiniz. Veritabanında yer alan Türkçe kelimeler TDK - Türk Dil Kurumu - sözlük anlamı referans alınarak eklenmiştir.


Nedemek.org kelime araçları kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanımı kolay kelime yardımcılarıdır. Kelime bulucu ve bulmaca sözlüğü kullanmanın kelime hazinenizi geliştirmenize, kelimeleri doğru bir şekilde öğrenmenize ve karışık harflerden oluşan bir kelimeden yeni kelimeler bulmanıza, bulmacalarda takıldığınız kelimeleri bulmanıza yardımcı olduğunu göreceksiniz.